Kitap Tanıtımı |
Bu kitabın 7. basısından beri HMK'nun 109. maddesinin -talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağı- hakkındaki 2. fıkrası yürürlükten kaldırıldı ve hâkimlerin hukuki sorumluluğu ile ilgili davaların hangi mahkemede açılacağı hakkındaki 47. maddede bir değişiklik yapıldı. Yine hâkimlerin hukuki sorumluluğu hakkında Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesinde yer alan (HMK m. 46 vd hükümleri ile kısmen örtüşen, mükerrer bir düzenleme içeren) hüküm yürürlükten kaldırıldı. Medeni usul hukukunu ilgilendiren başka bir değişiklik olmak üzere, adli mahkemeler teşkilatı kanunumuzda asliye ticaret mahkemelerinin belirli davalara heyet halinde bakmasına ilişkin bir kanun değişikliği yapıldı. Bu basıda, bu değişiklikler ve gerekçelerine yer verilmiştir.
Ayrıca madde metinleri altında gösterilen karşılaştırmalı hukuk atıfları gözden geçirilmiştir. Bu dönemde İsviçre Medeni Usul Kanunu'nda bir değişiklik olmamıştır. Alman Medeni Usul Kanunu'nda ise değişiklikler olmuştur. Alman Medeni Usul Kanunu'ndaki değişiklikler çok sayıda kanun maddesini ilgilendirmekte olup; değişikliklerden başlıcaları Avrupa Birliği'nin medeni usul hukukuna ilişkin tüzüklerinin içeriğinin Alman Medeni Usul Kanunu metni içine alınması ile ilgilidir. Bu kapsamda Avrupa ihtilafsız alacaklar usulü, Avrupa ödeme emri usulü ve Avrupa küçük alacaklar usulünden ibaret olan üç basitleştirilmiş usulü düzenleyen ve AB içindeki milletlerarası yetki kuralları ile tanıma ve tenfiz hükümlerini yeknesaklaştıran tüzüklerin içeriği Alman Medeni Usul Kanunu metnine aktarılmış olmaktadır.
Kitabın bu basısından itibaren HMK hükümleri ile ilgili içtihadı birleştirme ve Anayasa Mahkemesi kararlarına da dipnotlarında atıf yapılacaktır. Anayasa'nın 152. maddesinin son fıkrasına göre -Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz. - Bu hüküm dikkate alınarak, dipnotlarında anılan her bir Anayasa Mahkemesi kararının -işin esasına girerek- verilip verilmediği hakkında da bilgi verilecektir. |