Kitap Tanıtımı |
Karanlık görüş ayrılıkları yaratır ve onlara canlılık katar. Bazıları karanlıktan ürker veya en azından sakınmayı tercih eder; karanlığın temsil eder gibi göründüğü şeylerden birçok kişi hoşlanmaz. Bazıları ise yarattığı garip ortamı çekici bularak, barındırdığı belirsizliklerden hoşlanır; her türlü folklor ve efsane çağrışımına, gizemliliğin ve meçhul olasılığın çağrısına kapılır. Karanlığa, bütün maddi ve mecazi tezahürleriyle pek kestiremediğimiz şeylere ilişkin tutumlarımızın tarihi, tam anlamıyla kavranabilecek bir dünya anlayışını zorlar. Karanlık: Kültürel Bir Tarih’te Nina Edwards karanlığı hem maddi bir özellik hem kültürel bir imge olarak irdelerken, görüş yetisi, körlük, bilinç, rüya, karanlık korkusu ve gece körlüğü temalarından, alacakaranlık, sis, gün ağarması gibi ara durumlardan, yani karartma ve aydınlığa kavuşturma noktalarından ya da anlarından hareket ediyor. Gotik romanların zindanlarından Kuzey polisiyelerinin beton sığınaklarına kadar bizi çağlar boyunca dolaştırarak, insanlığın önce ateşi denetim altına alma yoluyla karanlığı dizginleyip bastırma, daha sonra dünyayı elektrikle aydınlatma girişimlerinin bütün dönemeçlerini sorguluyor. Karanlık fikrinin sanata, edebiyata, dine ve gündelik dilimize nasıl sindiğini araştırıyor. Sonuçta, ister değişken bir kavram ister somut bir maddi varlık şeklinde olsun, karanlığın hayal gücümüzü nasıl beslediğini ortaya koyuyor. “Karanlık ya da loş bir merceği kullanarak hayatla yüzleşme gücü şimdi çok revaçta; Edwards’ın Karanlık: Kültürel Bir Tarih kitabı tarih, antropoloji ve bilim alanlarına dalan geniş ve kapsamlı bir anlatı sunduğu için, tam da buna uygun düşüyor. [...] Yazarın sanatta ve şiirde karanlığa verdiği önemi yansıtan yapısıyla hoş bir eser ortaya çıkmış. İnsanın elinde tutmak, kapağını okşamak ve sayfalarını yumuşakça çevirmek isteyeceği türden bir kitap bu.”Methodist Recorder “Birçok karanlık konu Edwards’ın incelemesinde gün ışığına çıkarılıyor. [...] Edwards karanlığın inatçılığını yansıtmada sanatın taşıdığı gücü incelikle yazıyor. Caravaggio ya da Rembrandt tarzı ışık gölge oyununu kara filmin yarattığı türden yüksek gerilime bağlıyor. [...] Edwards’ın anlatımı melodik ve geniş bir bilgi birikimine dayanıyor.” Times Literary Supplement (Tanıtım Bülteninden) ) |