Kitap Tanıtımı |
Komintern'in ve Komünist Partilerinin döneme ilişkin faaliyetleri hakkında biraz bilgi sahibi olduğumu sanırdım, bilmediğim ne çok şey varmış. Yeryüzü aşkın değil, acının yüzüymüş meğer... Bilmiyormuşum, Alman Komünist Partisi'nin sosyal demokratların ve liberallerin toplantılarını Nazilerle anlaşarak bastığını.Hayata soldan bakan her birimizin inandırıldığı üzere, Dimitrov'un Nazi hapishanelerinde, Moskova'nın baskısıyla ayrıcalıklı bir tutuklu olduğunu, Alman komünistleri kendilerini işkenceden kurtarmak için Gestapo'nun binasından aşağı atarken, daha ilk elde kendisini barındıran sıra neferlerini ele veren Dimitrov'un bize anlatıldığı gibi kahramanca direnmeleri sonucu değil, Moskova ile Berlin'in pazarlıkları sonucu serbest bırakıldığını Samimi militanların sırf muhalefet ettikleri için Sovyet gemileriyle kaçırılıp Sovyetler Birliği'ndeki toplama kamplarına gönderildiklerini. Hiç birini bilmiyormuşum... devrimden başka bir derdi olmayıp eski tarz militanların yoksul ama onurlu yaşamını sürdüren Bundera gibi anarşistlerin, sırf Stalin'i eleştirdikleri ve Sovyetler Birliği'nde yeni bir ayrıcalıklı sınıfın varlığına işaret ettikleri için Komintern'in karalama kampanyalarının hedefi haline getirilip tasfiye edildiklerini.Hitler tarafından tasfiye edilen Alman Komünist Partisi'nin önderliğinin diğer yarısının, Gestapo'nun sızdırdığı sahte belgelerle Sovyetler Birliğinde GPU mahzenlerinde öldürüldüğünü. Bilmiyormuşum, Alman Komünist Partisi üyelerinin, Hitler-Stalin paktından sonra Sovyet yönetimi tarafından Gestapo'ya teslim edildiğini ve Parti içi muhaliflerin Nazi Almanya'sına illegal örgütlenme adına gönderilip, Gestapo içindeki GPU ajanları tarafından durumlarını güçlendirmek için Nazilere ihbar edildiklerini. Almanya'da Nazilerin, iktidara gelmesinden altı ay sonra, Hamburg'un Altona bölgesine giremediklerini ve Nazi iktidarı altında dahi bu bölgede uzun süre işçilerin kızıl bayrakları dalgalandırdığını. Bilmiyormuşum, tüm dünyayı gemilerle kaçak olarak arşınlayan Jan Valtin diye birinin geçtiğini ve aşkın gücünün Firelei adında bir ateş parçasını en karanlık, en zulümkâr dönemlerin ortasına düşürüp oraları aydınlattığını, yüreklerimizi yaktığını... Kirliymişsin politika, bilmiyormuşum!
ESEN SAATÇİOĞLU (Radikal kitap 7.8.2009) |