Kitap Tanıtımı |
Bir milletin hafızasını oluşturan ve köklerini sağlamlaştırarak geleceğe emin adımlarla yürümesini sağlayan yegâne yol geçmişini bilmekten geçer. Geçmişi tanımak ise öncelikle mahallî tarihin yazılmasıyla gerçekleşir. Çünkü mahallî tarih yazılmadan genel tarih yazılamaz. Dolayısıyla Anadolu Türk tarihinin tam anlamıyla idrak edilebilmesi için bu tarihi oluşturan unsurların temeline inmek gerekir. Bu düşünceyle Anadolu'da 250 yıldan fazla bir süre siyasi, iktisadi ve kültürel yönden adından çokça söz ettirmiş olan Karamanoğulları'nın tarihini yazmaya karar verdim. Ayrıca bu alanda fazla çalışma yapılmamış olması, yapılanların ise bilgi açısından fazla sıhhatli olmaması bu eseri kaleme almamda önemli rol oynadı.
Karamanoğulları'nın Türk tarihi açısından büyük önem arz etmesine karşın bu tarihi araştırmak ve yazıya aktarmak oldukça güçtür. Bu güçlüğün en büyük nedeni ise kaynakların yetersiz sayıda olmasıdır. Diğer bir güçlük ise Karamanoğulları hakkında bilgi veren ana kaynakların yanlı ve düşman gözüyle yazılmış olmasıdır. O dönemde kaleme alınan eserler genelde dönemin hükümdarına takdim edildiği için diğer unsurlar çoğunlukla karalanmaya çalışılmıştır. Bu yüzden dönemin en yavuz yönetimi olan Karamanoğulları da gerek Selçuklu tarihçileri gerek Osmanlı tarihçileri tarafında sürekli itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Bu da Karamanoğulları tarihini içinden çıkılmaz bir hâle getirmiştir. Bu güçlükler içerisinde olabildiğince gerçek bilgileri ayıklayarak ecdada yakışır objektif bir tarih ortaya koymaya çalıştım. |