Kitap Tanıtımı |
“La Bruyère’in Karakterler’ini tekrar okudum. Bu havzanın suyu öylesine temiz ki derinliğini kavrayabilmek için uzun süre eğilip bakmanız gerekiyor.”André Gide'La Bruyère sarayın törelerini inceleyip, son derece cüretkar ve keskin bir ironiyle hicvetti. Uzak bir diyarı anlatır gibi anlattığı bu sarayın en küçük kusurları arasında –barbarlık değilse bile– ayyaşlık, sefahat, açıktan yaltakçılık ve sahte takva sayılabilir... La Bruyère insanı, rahatsız etmeden, inanca yahut şüpheciliğe dair vaazlar vermeden alaya alır... La Bruyère’i severiz çünkü tarafsızdır, belli bir sistemi yoktur, bizim kusurlarımızı tasvir ederek erdemi öğretir.”Émile ZolaLa Bruyère’in 17. yüzyılın sonunda kaleme aldığı Karakterler, modern edebiyatın kurucu metinlerinden biri. Karakterler’de belki de ilk kez toplum ve toplumun eleştirisi edebiyatın merkezine taşınır, sosyolojik bir göz icad edilir. İnsan doğası, saray, inanç, aşk, devlet, servet… La Bruyère’in altüst eden eleştirisinden herkes ve her şey nasibini alır. Ahlakçılık kisvesiyle efendilere, krallara, ruhbana, kısacası muktedirlere yargı dağıtan La Bruyère, çağının riyakarlığına, sahteliğine, çürümüşlüğüne savaş açar. Bize son derece tanıdık dünyasıyla Karakterler, örgütlü eblehliğin ve hamasetin karşısında modern insanın aklına mukayyet olabilmesi için bir elkitabı. Marcel Jouhandeau’nun önsözü, Roland Barthes’ın sonsözüyle. (Tanıtım Bülteninden) ) |