Kitap Tanıtımı |
"
Ukrayna, stratejik konumu ve özelikle enerji alanındaki aktif politikaları ile Batı ile Rusya arasındaki uluslar arası dengeyi sağlayabilirse, ülke içindeki denge ve istikrar da sağlama alınabilecektir.
Ukrayna, Rusya´nın jeopolitiğinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Zira ülke Sovyetler Birliği´nin lokomotifi konumundadır. Rusya, giriştiği iktidar mücadelesinde kozlarını baştan beri çok açık ve net oynadı. Turuncu Devrimle Avrupalı bir devlet olduğunu iddia eden Ukrayna´ya doğalgazı Avrupa fiyatından satacağını açıkladı ve bunun adına piyasa ekonomisi dedi. Doğalgazın sanayide de kullanıldığı düşünüldüğünde Rusya´ya yapılan sadakatsizliğin bedeli sadece donmak olmayabilirdi. İşsiz kalmak ve enflasyon da buna eklenince Ukraynalıların Rusya´ya sırt çevirmesinin bedeli epeyi artıyordu
"
"
Kırım Tatarlarının acı kaderi kendi devletleri olan Kırım Hanlığı´nın Nisan 1783´de ortadan kaldırılarak topraklarının Rusya İmparatorluğu´na ilhak edilmesiyle başladı. Açlıktan ölen altmış bin Kırım halkının durumu karşısında başlayan mücadelenin lideri olan ve Mayıs 1928´de Veli İbrahim´in idam edilmesine müteakip, Kırım Tatar halkının siyasi şahsiyetlerinin ve aydın tabakasının top yekün imhasına girişildi. Bazı hesaplamalara göre, II. Dünya Savaşı öncesindeki temizlik harekatında kurşuna dizilen veya GULAG´lara (mahkum çalışma kamplarına) kapatılan Kırım Tatarlarının sayısı yaklaşık 10,000´dir. II. Dünya Savaşı sonrasında, Sovyet ordusunun tekrar Kırım´a girmesini müteakip bir ay içinde, 18 Mayıs 1944´de vuku bulan Kırım Tatarlarının top yekün sürgünü ve onlara karşı soykırıma girişilmesi ise en kötü beklentilerin bile ötesinde idi. Bu hadise diğer özelliklerinin yanı sıra, Sovyet idaresinin o ana kadar yaptığı en büyük hıyanetti. Zira, daha savaşın öncesinden itibaren askere çağrılmış olan Kırım Tatar halkının erkeklerinin büyük kısmı o sürgün anında da kanlarını Sovyet hakimiyeti uğruna dökmeye devam etmekteydi
"
(Tanıtım bülteninden) |