Karadeniz'den Mektuplar (Ciltli)
ISBN 9789750800982
Yayınevi Yapı Kredi Yayınları
Yazarlar Çiğdem Dürüşken (translator) | Publius Ovidius Naso (author)
Kitap Tanıtımı Ovidius: Aşkın, Özlemin, Sürgünün şairi Günümüze kalan yapıtlarından, yaşam öyküsüne ilişkin birinci elden ayrıntılı bilgi edindiğimiz ender şairlerden biri Publius Ovidius Naso. İ.Ö. 43-yak. 18 yılları arasında yaşamış olan şairin Tristia 4,10'da, ayrıntılı bir yaşam öyküsüne rastlıyoruz: "Ille ego qui fuerim, tenerorum lusor amarum, ques legis, ut noris, accipe posteritas." Tadımlık Dostun Naso yolluyor bu selamı sana, Rufinus, zavallı bir adam, birinin dostu olabilirse eğer. Geçenlerde sıkıntılı yüreğime verdiğin teselli kötü yazgıma bir yardım, bir umut getirdi. Poeas'ın yiğidinin, Machaon'un sanatıyla, yarasını hafifletip iyileştirmesi gibi, ben de böyle ruhumu yerlere serip daha sert bir darbeyle yara alınca, enin tavsiyen doğrultusunda daha güçlü olmaya başladım, tam iflas etmek üzereyken senin sözlerinde hayat buldum, içine şarap dökülünce nabzın yeniden atması gibi. Ama kalbimi sözlerinle tedavi edecek kadar belagatin büyük bir güç sergilemedi. Dertlerimin girdabından çoğunu çekip alsan bile üstesinden geldiğin acılar kadarı geriye kalacak. Belki de yaramın izi uzun bir süre sonra kaybolur; Kanlı yaralar ise el bastıkça titrer. Hasta her zaman doktor sayesinde sağlığına kavuşmaz: Bazen hastalık tedavi edici sanattan daha güçlüdür. Görüyorsun nasıl hassas ciğerimden gelen kan bildiği yoldan Styx'in sularına akıyor. Bırak, Epidauruslu kendisi getirsin kutsal otlarını, kalp yarasını hiçbir ilaç tedavi edemez. Tıp sanatı sakatlayan gut hastalığını yok etmeyi bilmez, korkunç damla hastalığına da yardımcı olamaz. Üzüntüyü de ara sıra iyileştiren hiçbir sanat yoktur-- olsa bile, iyileşmesi için uzun bir zaman dindirilmesi gerekir. Öğütlerin serilip yatan ruhumu güçlendirdiğinde, ve yüreğinden yolladığın silahları takındığımda, her düşünceden daha güçlü olan vatanıma duyduğum aşk yazılarının yarattığı o eseri bir kez daha çözüp açtı. Buna ister sadık de, ister kadınsı de, yumuşak, zavallı bir kalbim var, itiraf ediyorum. Ithacalı'nın hikmetinden sual olunmaz, ama o yine de vatan ocağından yükselen dumanı görebilmeyi diler. Vatan herkesi nasıl tatlı bir büyüyle çeker kendine kendisini unutmalarına da izin vermez. Roma'dan daha iyisi var mı? Ya Scythia soğuğundan daha kötüsü?