Kitap Tanıtımı |
Gotik romanın çağdaş ustası Chris Priestleyden tüyler ürpertici deniz hikâyeleri
Gemisini yutan kara bir okyanusu yarıp çıkan denizci gibi karanlığın içinde nefes nefese uyandım. Ethan ve Cathy, bir uçurumun tepesine kurulmuş eski bir handa babalarıyla birlikte yaşıyordu. Bulundukları bölge üç gündür hiç dinmeyen vahşi ve azgın bir fırtınaya teslim olmuş, gemicilerin sığınağı olarak bilinen Eski Han kimselerin uğrayamadığı ıssız bir hale bürünmüştü. Fırtınanın üçüncü gecesi Ethan ve Cathy aniden rahatsızlandı. Babaları da
çaresizce onları yalnız bırakarak doktor çağırmak üzere handan ayrıldı. Hanın ıssızlığına teslim olmamak için kitap okumaya yönelen çocuklara, fırtınanın olağan gücüyle sürükleyerek getirdiği gizemli bir konuğu vardı: Denizci Jonah Thackeray Peki bu davetsiz misafirin yolu, gecenin kör bir vaktinde nasıl bu hana düşmüştü? Babaları küçük Ethan ve Cathyye nasıl bir oyun hazırlamıştı? Thackerayin, Ethan ve Cathyye, uzak denizlerde başından geçen olayları anlattığı kan ve dehşet dolu korkunç hikâyelerin ardındaki sır neydi?.. Kaleme aldığı Dehşet Hikâyeleri serisinin ilk kitabı Montegue Amcanın Dehşet Hikâyeleri ile dünya genelinde büyük yankı uyandıran ve Edgar Allan Poenun çağdaş bir veliahttı olarak gösterilen Chris Priestley, Kara Gemiden Dehşet Hikâyeleri adını verdiği ikinci kitabında uzak diyarlara sefere çıkan denizcilerin, göçmenlerin ve yoksul ailelerin başından geçen dehşetengiz olayları hikâye içerisinde geçen küçük öykücüklerle resmetmiş. Genel anlamda korku hikâyelerine eğilimli olduğunu söyleyen, Charles Dickensın, M.R. Jamesın, Sakinin ve Edgar Allan Poenun kısa öykülerini okumaktan kendini alıkoyamadığını belirten Priestley, adı geçen yazarlardan aldığı ilhamı kitaplarında son derece kişilikli bir şekilde yorumlayan özgün bir stile sahip. Sakın karanlıkta dolaşmayın! Zaten Ethan ve Cathynin taşıdığı esrarengiz sır nefesinizi kesmeye yetecek! |