Kitap Tanıtımı |
Resmi iktisadın sözcüleri -sadece düşünceleri değil, vicdanı da körelmiş olanlar- bakımından sorun, harikulade basit ve hiçbir pürüz yok: Günümüz kapitalizmi zafer kazandı; robotların, mikroçiplerin dünyasında bugünkü sistem teknik temelini yeniledi, bir dünya sistemi haline geldi. Öyleyse, kapitalizmin vahşi rekabetinden, kurtlar dalaşı olan yaşam biçiminden kurtulma şansı da, ümidi de, demek ki yok. Öyleyse, şimdi zafer tebessümüyle tepemizde kurumlanan paranın saltanatını, kendi başını kurtarma hırsını, sermaye ahlakını selamlamalıyız.
İlginç olan, dün, mevcut çelişkileri, adaletsizlikleri vurgulayan ya da bunları hareket noktası alan Marksist eleştirmenlerimizin günümüz iktisadi politikasını red etme adı altında kapitalizmi olumlamaya, onun asli çelişkilerini ve işleyiş özelliklerini değiştirmeye çaba gösteriyor olmalarıdır. Onlara göre çalışanların refahı kapitalizmin zorunlu koşuludur ve tıkanmalar, oransal deformasyonun düzeltilmesiyle aşılabilir. Bütün bunlar o kadar aşırıya götürüldü ki, burada bilimsel ahlakı ve vicdanı çağırıyoruz; gerçekten de buna ihtiyaç var. Evet, dünün kapitalizm eleştirisi, bir parça duygusal, bir parça ahlakiydi, nesnelliğe oturamıyordu. Ama sesinde birtakım ton düzeltmeleri yapması, kendi gerçeğine ulaşması için daha kapsamlı düşünmesi umulabilirdi.
Bunun için, dünün önyargılarına, ulusçu motiflere sarılmak değil, onlarla hesaplaşmaya ihtiyaç var.
-Fügen Eryılmaz- |