Kitap Tanıtımı |
“Bazı sağlık çalışanlarının birtakım hataları yüzünden annesini ve ablasını kanser hastalığına kurban etmiş olan Sabahat Şahin, haklı ama biraz da göz ardı edilmiş mücadelesini, uzun yıllar boyunca edindiği acı tecrübeleri ve uğradığı kayıpları roman sanatının edebi diliyle harmanlayarak okurlarına ulaştırıyor. “Maalesef Türkiye’deki sağlık sisteminde hata yapan, hukuken yeteri kadar bedel ödemiyor, bedel her zaman hastaya ödetiliyor. Çünkü kendilerine göre zorlu şartlarda, en ağır koşullarda okuyarak hekim olmuş bazı sağlık çalışanlarımızın şöyle bir inancı var: Ben ihtisası en zor mesleği seçtim. Tıp fakültesi… Kolay mı tıp fakültesinde okumak?” Kendilerince bir bedel ödediklerini düşünseler de bütün bu zorlukları aşabilmek bazılarının egolarını şişiriyordu. Bu yüzden altını çizerek yazıyorum: İnsanlıklarını unutuyor, bu kutsal mesleği bir tüccar gibi icra ediyor ve başarısız oldukları yerlerde buna basit bir iş kazası muamelesi yapıyorlardı. Oysa insan ve insan sağlığı üzerine ihtisas yaptıklarını, bu aşamada, korkarım unutuyorlardı!Sözüm mesleğinin hakkını veren hekimlerimize değil asla. Ben annemin on yıllık yaşam mücadelesi süresince, o kadar çeşitli sağlık çalışanıyla muhatap oldum ki, bunların içinde meslek aşkını ilke edinmiş, fedakâr doktorlarla da tanıştım. Ancak talihsizlik kanser olmak değildir, bazen de kötü doktora denk gelmektir. Yazacaklarımdan sonra, beyaz önlük giyinmiş kara talihin ne olduğunu daha iyi anlayacağınızı umuyorum.” (Tanıtım Bülteninden) ) |