Kitap Tanıtımı |
Kanada dünyanın en eğitimli ülkeleri arasında yer almakta olup, 2011 yılı itibariyle nüfusun % 51'inin bir yükseköğretim kurumundan mezun durumunda olması, OECD ülkeleri arasında en yüksek orandır. 2011 itibariyle yükseköğretimden mezun nüfus bakımından OECD ortalaması %'32'dir. 2000 yılında birçok OECD ülkesinde ağırlıklı olarak erkek nüfusun üniversite eğitimi almış olmasına karşın, 2011 yılı itibariyle daha çok kadınların yükseköğretimden mezun olduğu görülmüştür. Kanada, kadınların yükseköğretime katılım oranının daha yüksek olduğu yedi OECD ülkesinden biri olma özelliği taşımaktadır.
Kanada'daki dünya sıralamasına giren en iyi üç üniversite; 31. sırada yer alan Toronto Üniversitesi, 42. sırada yer alan McGill Üniversitesi ve 61. sıradaki British Columbia Üniversitesidir. Kanada'da özellikle öğretimde kalitenin geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bunun en önemli göstergesi; üniversiteler bünyesinde yapılandırılmış olan 'eğitim geliştirme' birimleri ve bağlı oldukları kuruluşlar ve profesyonel gelişim aktiviteleridir.Son yıllarda, Kanada yükseköğretim kurumları, yurtdışı emsalleri ile ortaklıklar kurarak, yurtdışı kampüsleri yapılandırarak, küresel araştırmaları, işbirliğini, fakülte ve öğrenci alışverişini geliştirerek uluslararası öğrencilere 'Kanada'da eğitim' markasının tanıtımını yaparak uluslararasılaşmanın önemini kabul etmiştir.
Performans göstergeleri; öğrenci terk ve başarısızlığının olmaması, mezuniyet oranları, istihdam oranları, mezun memnuniyeti, öğrenim kredisi borcu ödememe ve dezavantajlı gruplara erişime dair ölçümleri kapsayabilmektedir. Kanada genelinde üniversitelerin birçoğunda, akademisyenler çalışma zamanlarının ortalama olarak %40'ını araştırma faaliyetlerine ayırmaktalardır. Yükseköğretim kurumlarının araştırma konusunda performansının ölçülmesi genel üretkenlik ve performansın değerlendirilmesinde önemli bir yere sahiptir.
Üniversitelerin, resmi olarak araştırma-odaklı veya öğretim-odaklı olacak şekilde ayrıştırılması, kamunun kurumsal olarak ortaya konan üründen beklentilerini ve kalite konusunda ölçütlerini belirginleştirdiğinden, hesap verebilirlik anlamında kurumsal sorumluluğu geliştirebilmektedir. Araştırma odaklı hizmet veren yükseköğretim kurumları ile öğretime odaklanmış olan üniversiteler arasında kesin bir ayrım yapmak, genel anlamda kaliteyi ve rekabetçiliği geliştirmeye yardımcı olmaktadır.
Kanada yükseköğretiminde kalite temin çabalarını ve temelinde yatan düşünceyi ayrıntılı olarak incelemek, Türk yükseköğretiminde yerleşmiş olan kurum kültürünün, toplumsal gelişimi hangi yönde etkileyebileceğini fark etmek bakımından yararlı olabilir. |