Kitap Tanıtımı |
Amerika, esrarengiz bir kıta. Keşfinden beri açıklığa kavuşamamış pek çok kadim sırrı var. Batının asil uygarlığı, savaşlar, yağmalar, yangınlar, salgınlar atlattıktan sonra, bir karanlık çağdan çıkıp Rönesansa girmek üzere iken keşfetti Amerika kıtasını. Yorgun düşmüş ve kendini tüketmekte olan geçkin bir delikanlıydı. Ancak gelinini bulmuş ve yeniden yaşama sevinciyle dolmuştu. Çok uzun yıllardan sonra ilk defa bu kadar güzelini görüyordu delikanlı ve ilk önce altına ve gümüşe, engin petrol yataklarına saldırdı. İlk heves dalgası yıkıcı olmuştu! Deyim yerindeyse, Amerikanın kızlığı, Kolombdan sonra gelen yağmacılar tarafından bozulmuştu. İkinci dalga, delikanlının kıskançlık çağına denk geldi. Maçoydu delikanlı, gelinini sahipleniyordu ve derken gelin hamile kaldı; her yer binalarla, demiryollarıyla, bankalarla doldu. Üçüncü dalga ise, yepyeni bir ekonomik çağ yaratacaktı. Gerdek gecesinden beri göz ardı ettiği botanik bahçesine dikti bu sefer gözünü. Delikanlının yaşı iyiden iyiye geçiyordu; ama bu misk kokulu, taze bahçe onu tekrar azdırmayı başarmıştı. Gelin ve delikanlı arasında yepyeni bir tutku hikâyesi başlıyordu. Altına hücumun yerini bu çağda, modern ya da kadim bilgiler doğrultusunda hareket eden pek çok herbalistin, Amerika Bahçesini talanı almıştı. Eski kıtada ve yeni Amerika ülkesinde kimya gelişiyordu ve kıta, bu açıdan bir cennetti. Ve yıllar sonra ihtiyar delikanlı, elini tekrar aşağılara, daha da aşağılara attı
Kan Kırmızı, Ezgi Aksoy'un 2008 2010 yılları arasında yeniHarman Dergisinde yayınlanan Latin Amerika alt-kültürüyle ilgili araştırmalarından oluşan edebi bir araştırma kitabı. |