Kitap Tanıtımı |
.... Son zamanlarda yasalarda yapılan değişiklikler ve bu değişiklikler sırasında Yargıtay'ın ve bilhassa kamulaştırma davalarına bakan 5. Hukuk ve 18. Hukuk Dairelerinin görüşlerinin alınmaması, yasaların uygulanmasında tereddütlere ve değişik uygulamalara neden olmaktadır.
30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun, 11.06.2013 günü yürürlüğe giren 4687 sayılı Kanunla değiştirilmiş, ilgili bölümünde açıklandığı gibi bilhassa uzlaşılamaması halinde, hem idarenin, hem de tapu malikinin dava açabileceği kabul edilmiştir ki, bu husus hak düşürücü sürenin uygulanmasına engel teşkil ettiğinden, son derece sakıncalı olarak görülmektedir.
25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun, Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.
Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Kanunla eklenen hüküm uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti davasının dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletileceği kabul edilmiş, ancak faizin de hesaplanıp bloke edilmesi gerektiği hususuna yer verilmemiştir.
Kamulaştırma Kanununun 22. maddesinin birinci fıkrasına, 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6427 sayılı Kanunla «Kamulaştırılan taşınmaz malda, kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılmasından sonra bu hüküm uygulanmaz» ibaresi eklenmiş; Kanunun önceki kamulaştırmalarda da uygulanacağı hükmüne yer verilmemiş, bilahare 02.08.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanunla bu hüküm düzeltilmiştir.
31.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6306 sayılı Kanunla, Kamulaştırma Kanununun 15. maddesinde, bilirkişi seçimi ile ilgili değişiklik yapılarak, bilirkişilerin valilikçe kura yolu ile seçileceği kabul edilmiş olup, bu husus, yargı bağımsızlığı ile bağdaşmadığı gibi, dört ay içinde sonuçlandırılması öngörülen davaların da uzamasına sebebiyet vereceği için son derece sakıncalıdır.
2012 ve 2013 yılında yürürlüğe giren Daireler arası işbölümünde Dairemizin görevlerinde değişiklik yapılmış;
a) 01.03.2012 tarihli iş bölümü ile tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları ile tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden (kıyı ve orman kanunu hükümleri uyarınca) kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan tazminat davalarına bakmakla Dairemiz görevlendirilmiştir.
b) 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü ile de; Dairemizin kamulaştırma davalarında baktığı Adıyaman, Ağrı, Amasya, Ankara, Ardahan, Artvin, Bartın, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Bolu, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, İstanbul, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Van, Yalova, Yozgat ve Zonguldak il ve ilçelerinde bulunan mahkemeler tarafından, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davalarına Dairemizce, bu iller dışındaki illerden verilen kararların temyiz incelemesi ise 18. Hukuk Dairesince bakılacaktır.
Kitabın tüm meslektaşlarıma ve uygulayıcılara yararlı olmasını diliyorum... |