Kitap Tanıtımı |
Pencereyi açtım. Biraz sonra evin önünde bir taksi duracak, Klara elinde küçük valiziyle taksiden inip yukarıya doğru bakacak ve beni görecek. Hava kar kokmaya başladı bile. Bir karga kanatlarını ağır ağır çarparak ince kar tanelerinin içinde yol alıyor. Sibirya'dan, Urallar'dan, Baltık Bölgesi'nden geliyorlar ve yaklaşan soğukla birlikte bu yıl da Elbe Vadisi'nde toplanacaklar. Yüzlerce ekin kargası, kuzgunlar, leş kargaları ve küçük kargalarla birlikte, üstümüzde titreşen, kenarları saçaklaşan ve tekrar siyah lekeler halinde bir araya gelen devasa kuş bulutları oluşturacak. Kaltenburg romanında bir kuşbilimcinin hayatı kuşlar ve diğer insanlarla birlikte anlatılıyor. Kuşlar gibi hatıralar uçuşuyor havada. Ve bütün romanlarında yaptığı gibi, Almanya'nın tarihiyle, toplumuyla, acılarıyla hesaplaşıyor Marcel Beyer.
Hermann Funk, babasının meslektaşı ve yakın arkadaşı Ludwig Kaltenburg'u 1930'lu yıllarda Posen kentinde tanır; ama büyükler arasına soğukluk girince Kaltenburg çocuğun hayatının ve hafızasının dışında kalmıştır. 1945 yılında Dresden bombardımanında ailesini kaybeden Funk, savaş esiri olarak gönderildiği Sovyetler Birliği'nden saygınlığı iade edilerek Demokratik Almanya'ya geri dönen Kaltenburg'la karşılaşır. Genç bir öğrenci olan Funk, Kaltenburg'un himayesine girer, kurduğu enstitüde çalışmaya başlar. Ne var ki bir süre sonra Kaltenburgun geçmişindeki belirsizliği fark edecektir
Resmi biyografisinde Kaltenburg'un Posen'de geçirdiği yıllardan hiç söz edilmemiştir. Profesörün, Nazi Partisi üyesi olduğundan şüphelenir Funk. Hayvanlardaki saldırganlığa ilişkin keşiflerini insanlara kadar genişletmiş olmasından kuşkulanır. İşte o zaman çocukluk anıları, hafıza ve deneyim katmanları harekete geçecek ve Hermann, Kaltenburg'un sakladıklarıyla birlikte kendi aile sırlarına da ulaşacaktır.
Marcel Beyer Kaltenburg'da Almanya tarihinin otuzlu yıllardan günümüze kadar uzanan döneminin panoramasını çıkarıyor. Daha önceki romanlarında olduğu gibi özel hayat ile tarihi olayları o denli ustaca ve inandırıcı bir tarzda örüyor ki, 20. yüzyılın bütün felaketlerini gören Almanya insanları, aşkları ve dramlarıyla gözler önüne seriliyor. Kaltenburg romanıyla Marcel Beyer "Gerçekliğin Kaşifi, Tüm Almanya'nın Yazarı" övgülerini hak ettiğini kanıtlıyor. |