Kitap Tanıtımı |
"Hiç sevmiş miydi? Yüzünü bir aynadan kaçırırken, aşktan da kaçırabilmiş miydi? Geceleri dolaşan bir hayalet. Dünya uyuduğunda. Ona yalnızca gece bahşedilmişti. Işığı sevmediğini yazmıştı, ışığın her şeyi ve herkesi çiğleştirip çirkinleştirdiğini. Parlak bir yanılsamaya boğduğunu. Oysa gece... Her şey asıl ruhunu gece bulurdu."
(...)
"Tuhaf bir rastlantıydı, telefonda tanışmamız. Hangi yazgı, yayınevini ararken senin numaranı çevirmemi sağladı, bilemiyorum. Sesime o an vurulduğunu tahmin etmiştim. Güzel konuşurum, bas sesimle ağır ağır, vurguları karşımdakinin beynine çivileyerek."
(...)
"Görüşmek istiyordum. Beni mutlaka tanırdın. ´Şimdilik bunu isteme dedim, içimde bir şey kopmuştu sanki, terleyen avucuma yapışan ahizeyi kapadım. Bir elim sol yanağıma gitti. Pütürlü ve çukurlu yüzey bende tiksinti uyandırdı yine. Karanlık odamda bana sözcükleri bağışlayan kaderimin, bu büzüşmüş deri parçasını sevmemde direttiğimi düşünerek saatleri tükettim."
(Arka Kapak) |