Kitap Tanıtımı |
İşte tarafsız yazı yazmanın sonucu buydu. Dünün yeni yetmeleri kulübün efsanevi başkanını alenen koro halinde ettikleri küfürle kovabiliyorsa, onlara verilecek bir cevap vardı. O cevabı verebilecek sayılı kişilerden biri de bendim ve şimdi bu cevabın karşılığını da bu terbiyesiz kişiler benim gibi yıllarca Türk futboluna hizmet etmiş bir kişi ye ettikleri küfürle alıyordum. İşin en çok gücüme giden tarafı ise başta kulüb başkanları olmak üzere tüm idari erkan, protokol bu terbiyesizlikleri görmezden geliyorlardı. Her neyse kötü söz sahibinindir.
Böylece dalmış gitmişken koluma bir el dokundu:
- "Üzgünüm Ercan bey bu terbiyesizlikler adına sizden özür diliyorum " dedi.
Esra, gerçekten de çok üzgündü.
- Bu işin seninle ne ilgisi var. Her yerde aynı tepkiyle karşılaşıyorum. Burası dokuzuncu köy buradan da kovulsam bile yine doğruları yazmaya devam edeceğim.
- Bak Orhan'a dedim, etliye sütlüye karışmaz, rüzgara göre yelken açar, onun için taraflı tarafsız herkes tarafından sevilir.
Orhan hiç alınganlıkk göstermedi:
- Bu işler böyledir abi, toplum psikolojisine göre hareket etmek gerekir. Bak ben akşam Beşiktaş'lıyım. Yarınki yazımı gör ağlasın.
-Ulan dedim sen ne zamandan beri Beşiktaş'lısın.
Uzun yıllar top peşinde koşmuş, ofsayttan, kale direğinden dönmüş bazen de fileleri havalandırmış bir hayatın sonunda kendisi bir medya devinin spor müdürü olmuştur. Anadolu çocuğu delikanlı Ercan. Sadece kalemini değil ruhunu bile paraya satmıştır.
(Arka Kapaktan) |