Kitap Tanıtımı |
Bu elîm ve dağlayıcı hâdisenin ardından, Selçuklular iki ayrı yola girdiler. Bunlardan daha kalabalık olanı ve Arslan Yabgu'nun yeğenleri Çağrı ile Tuğrul Beğlerin buyruğuna giren kısmı, Gazneli ordusuyla kıyasıya bir mücâdeleye girişti ve sonunda Dandanâkan Zaferi'ni kazanarak Horasan'da bir devlet kurdu. Daha küçük ve Arslan Yabgu'ya can, baş fedâ edecek derecede bağlı olan ve bu yüzden 'Yabgulular' denilen kısmı ise, çeşitli zorluklara göğüs gererek Horasan, İran, Âzerbaycan, Kafkas İli arâzilerinden geçerek Fırat, Dicle ve Zap Suyu kenârlarına ulaşıp buralarını vatan tuttular. Yabgulu Türkmenler, Musul'dan Kerkük'e uzanan ve Dicle Nehri ile Zap Suyu mecrâsında yer alan arâziye yerleşip tavattun ettiklerinde, yâni vatanlaştırdıklarında, daha Malazgird Meydân Muhârebesi yapılmamıştı ve Anadolu'daki Selçuklu Devleti ile İlk Beylikler kurulmamıştı. Bu târîhî hakîkati bilmeden, Yabgulu Türkmenlerin kim olduklarını ve ne derece büyük bir işi başardıklarını anlama imkânı yoktur. Hindistan'daki Kâlincar Kalesi'nde bedeni nemden çürüyerek vefât eden Arslan Yabgu, hiç farkında olmadan, Türk'ün tâlihini Hind İklîmi'nden Kuzey Irak'a taşımıştır. Bu taşıma işinden alınacak ilhâmlar, bilhassa yaşadığımız günlerde Türkmen İli hakkında sarf edilen fuzûlî sözlerin ne derecede mânâsız olduğunu, kalbinde Türklük şuûru olan herkese anlatıp belletecektir. (Tanıtım Bülteninden) ) |