Kitap Tanıtımı |
Hayır, sen bana benzemiyorsun, ey deli! Çünkü sen hala ürperiyorsun acın karşısında; ürkütüyor seni dipsiz uçurumun derinlikleri.
Ben sana benziyorum, ey gece! Vahşi ve korkunç. Çünkü kulaklarım, köleleşmiş halkların feryatlarına ve unutulup gitmiş beldelerin acılarına sağırlaşmıştır artık.
Hayır, sen bana benzemiyorsun, ey deli! Çünkü ruhun, yedi katlı bir kumaşla kaplıdır; kalbinin sesini duyabilecek durumda bile değilsin.
Ben sana benziyorum, ey gece! Ben sana benziyorum!
Güçlü ve ulvi. Çünkü tahtım, yıkılmış tanrılar yığınının üstünde yükseliyor; önümden, hiçbir zaman yüzünü görebilme olanağını bulamadan, sırf giysilerimin eteklerine dokunabilmeleri umuduyla günler akıp gitmektedir.
Sen kalbimin çocuğu! Bana benziyor musun? Öyle ise, sen başarılamayan düşüncelerimi üstlenebilir ve sonu gelmez sözlerimi söyleyebilir misin?
Ey gece, biz iki kardeşiz! Sen evreni uyandırıyorsun, ben de ruhumu... |