Kitap Tanıtımı |
O zamanlar bu coğrafyada kadınlar için işler yolunda gitmiyordu. Birçoğu kader kurbanı
olmaktan kurtulamamanın acısını çekiyordu. Çocuk yaşta masumiyetlerini yitiren kız
çocuklarının imdat çağrıları tıpkı bir karınca çığlığı gibi ya da çölde bir damla su aramak
gibi...
Herkesin kayıtsız kaldığı bu yaşananlara, inandıkları tanrı da gözlerini yummuştu. Belki de
kısa bir uykudaydı. O uykusundayken ödenen bedeller kimilerinin hayatına kimilerinin ise
yaşamına mâl olmuştu. Uğruna ödenen bedellerden oluşan ağıtların meydana getirdiği
albümlerin her bir sözünde gizlenen imdat çığlıkları, yalvarışlar, af dileme, pişmanlıklar ve
kabullenişler bu coğrafyanın derinliklerinde kaybolmaktan öteye gidemedi.
Duyguları sömürülen, istismar edilen bir kız çocuğunun hayatı boyunca yaşadığı sorunlara
ve karşılaştığı zorluklara boyun eğerek uzun yıllar katlanmak zorunda kalmasına sebep olan
korkulara ve mecburiyetlere sonsuz lanetler.
Artık uyandırın beni! Gerçekten uzak bu sonsuz rüyadan uzattım ellerimi. Tutun ellerimden
kurtarın beni! Suçsuzum! Bir yangınla beraber küle dönen hayatlardan ve hayallerden
sesleniyorum size. |