Kitap Tanıtımı |
Helena Petrovna Blavatsky, tüm dünyada engin bilgi dağarcığı, dünyanın pek çok yerine yaptığı ziyaretler, ilginç hayat öyküsü, okült güçleri, bilim ve dinin bağnazlığına karşı verdiği amansız mücadelede gösterdiği eşsiz cesaretiyle tanınan bir isimdir. En çok da kurucuları arasında yer aldığı Teozofi Cemiyeti ile birlikte anılır. Son dönemlerde Mahatmalar ve Agarta ile ilişkisinden dolayı adı şaşırtıcı biçimde, söylendiği kadarıyla ülkemizin yakın tarihini ve bazı karanlık ilişkileri deşifre etmek amacıyla başlatılan Ergenekon soruşturmasında bile geçiyor. Bu konularda akla gelen ilk isimlerden olması, onun okültizmin tarihine ne denli nüfuz ettiğinin bir göstergesidir. Onun kaleminden çıkan, yoğun çalışma temposunun nispeten hafiflediği zamanlarda yazdığı bu küçük kitap ise, keskin zekâsını, öyküleme yeteneğini ve Tanrı vergisi parlak hayal gücünü gösteriyor.
Kâbus Öykülerinin, yazarın acıyla dolu yaşamının son dönemlerinde tekrar kaleme alındığı bilinir. Blavatsky aynı dönemde, kapsamlı bir Teozofik Sözlük hazırlamak için hummalı bir çalışma içerisinde bulunduğundan, bu çalışma ile yoğunluğunun biraz olsun hafiflediği ve zihnini bu vesileyle dinlendirdiği rivayet edilir. Her biri birbirinden ilginç öykülerle Blavatskynin New Yorktaki evinde, birlikte çay ve sigara molası verecek ve öyküleri onun büyülü ağzından dinleyeceksiniz. |