Kitap Tanıtımı |
Hayat sırlarla doluydu.Ne dün dündü ne de yarın vardı.Her şey o anda toplanır, aşikâr olurdu.Gözdeki perde kaldırılır, yüreklerdeki kir pas ne varsa erirdi.Suyla pak olurdu insan.Su hayattı, su başlangıçtı; su akıp giden ömrün yoldaşıydı.Bir nefesti yaşamak.Bir solukta geçerdi.Ve...Bir mucize gerçekleşirdi.Oysa...Mucizeler hep vardı da görecek göz lazımdı.Şimdi...İlahi bilgiydi, arşı titretti.O ki...Musa’ya, Hızır’a öğretilen, Yusuf’a bahşedilenVe kutsal gücün tecellisiydi yeniden.İlim bir noktaydı, onu cahiller çoğalttı.Evveli...Bilinenden bilinmeyeni bulmaktı; görünenden görünmeyi görmek. Bilinenlerle bilinmeyenleri bulmak; görünenden görünmeyeni görmek.Ve sonu...Bilinmeyenlerle bilinmeyeni bulmaktı; görünmeyenden görünmeyi görmek!Şimdi...Kalbi ile zihni arasında ince bir köprüydü inşa edilen.Bilginin kaynağıydı; özüydü ışıyan, bilginin cevheriydi yüzünde parlayan.İlm-i Ledünni!Tüm sırlar, incelikler bir bir öğretilmekteydi.İlm-i Gaybi!Maddenin, mananın; Levh-i Mahfûz’un tümü yüreğine ekilmekteydi.O, ezelden ebede, evvelden ahire, zahirden batına, sırdan aşikara ilmü'l-guyûb ve’l-esrâri’l-hafiyeydi. (Tanıtım Bülteninden) ) |