Kitap Tanıtımı |
Kemal Varol, ilk romanı Jar'da 80 darbesinden sonra bir kasabanın ruhuna düşüp gelen iki ihtiyar adamı, birbirine küsen iki kardeşin karşılıklı kurulan meyhanesinde oturtuyor. Nihayete ermeyen, iç içe geçmiş, ihtimal ki bir sırra dönüşmüş, bu sırrın peşi sıra akıp giden hikayeler eşliğinde, o iki adam öfkeyle bakışmaktan asla yorulmuyor. 'Komik' dediğiniz bir an yara kanarken 'hüzün' dediğinizde bir tebessüm peyda oluyor… Fonda gürül gürül memleket! Jar, gerçek hikayenin peşinde merakla sürükleneceğiniz çoklu bir anlatı. 'Çaresiz, Elektro'nun teklifini kabul ettiler, ihtiyarların gerçek hikayesi, Elektro'nun anlatacağı ilk hikaye de olabilirdi, sonuncusu da. Hatta bu hikayelerin hepsi yalan olabileceği gibi, tümü birden tek bir gerçeği de karşılayabilirdi. Gerçek denilen şey, biraz olsun yalana selam vermeliymiş onun nazarına göre. Zaten aslına bakılırsa bir hikayenin kendi başına doğruluk payı olmazmış hiç. Ama bütün hikayeler birbirini tamamlar tamamlamaz, gerçeğin kendisi şıp diye çıkarmış orta yere.' (Tanıtım Bülteninden) ) |