Kitap Tanıtımı |
Hülya Algün Rüst, Türkiye'de doğmuş ve henüz gencecikken İsviçre'ye taşınmış bir Türk kadını. Burada aktif şekilde süren meslek hayatı 1984 yılına kadar devam ederken, romantik bir maceranın peşine düşüp kendini Japonya'da buluyor. Bu aşk evlilikle sonuçlanıyor ve kısa süreliğine geldiğini zannettiği Tokyo'da yaşadığı yirmi yılı, tuttuğu notlarla bir romana dönüştürüyor.
Türkiye'de gençliğini yaşayıp, buranın kültürü ile beslenmiş olan yazar, daha sonra Avrupa ile tanışıyor. Hayatını buraya göre kurgulamışken bu defa Uzak Doğunun mistik havasını soluyup köklü ve değişik Japon kültürü ile harmanlanıyor. İşte bu kitapta yazar, çok değişik ve farklı bir kültüre adapte olma sürecinde yaşadığı zorlukları, gönüllü olarak çalıştığı ve çeşitli derneklerde gerçekleştirdiği faaliyetlerini, Tokyo'nun renkli cemiyet hayatına katılımını ve bir Türk kadınının nasıl başarılı olacağını da anlatıyor.
İçten bir anlatım ve kendine has üslubu ile yazdığı bu sıcacık notları bazen gülerek, bazen duygulanarak okuyacaksınız.
"... Bir köşede yanan büyük ateşin geceyi aydınlatan ışığında etrafta dolaşan rahiplerin ve kimonolu kadınların görünümleri, geleneksel giysili satıcıların stantlardan yükselen sesleri ile karıştığında, ortaya çok büyülü bir manzara çıkıyor. Japonya böyle günlerde inanılmaz otantik oluyor..." |