Kitap Tanıtımı |
Çok sevinmişti Halim onda bu kadar emeği olan seyislerini, arabacılarını gördüğüne... Çocukluğuna, Manastıra, atlarına, faytonlarına, okuluna, bahçedeki çınar ağacına kurulmuş salıncağına doğru şöyle bir yolculuğa çıkmıştı hayalinde. Köprülerin altından ne çok sular akmıştı. Manastır, Florina, Selanik, vapur yolculuğu, Klazumen Adası...
Klazumen Misafirhanesinin o koskoca salonunun akustiğindeki çınlamalar, uğultulu sesler, ter kokusu, ayak kokusu, nefes kokusu... Birden yosun kokusu doldu burnuna... Klazumen Adasının sahilinde, babasıyla konuşurken buldu kendini.
Lakin senin bir çınar ağacı gibi ayaklarını sağlam basarak büyüyüp çevrene, vatanına, milletine faydalı bir insan olman çok daha önemli... |