Kitap Tanıtımı |
"Atlıyorum bir vapura Sirkeci´den, doğru Boğaz´a. Öğle vapurlarında kimseler yok. Ne tanıyan, ne ilgilenen. Tek tek geziyorum Boğaz iskelelerini. Tatil günlerinde değil, herkesin çalıştığı günlerde... Bir roman yanımda, bir de küçük defter. Yetiyor. Bir süre tek başıma olmanın güzelliğini duyuyorum. Yığından kopmanın, güncel olaylardan, sonuçsuz çekişmelerden, birtakım yıkıntılardan sıyrılmanın yolu bu: kaçmak. Bırakmak bir şeyleri geride. Olsun, küçük kaçışlar olsun bunlar. Birkaç saatliğine de olsa bir kopuş, bir kaçış bu, çevreden, bildik kişilerden, yalan duygulardan... İstinye Suları´nı bıraktım geride. Yeniköy´e doğru yürüyorum. Umuda, sevgiye, yarına, sonsuzluğa... Aldatıcı bir duygu da olsa bu, beni ilgilendirir, beni aldatır yalnız. Sizi değil. Siz bir İstinye akşamında bir İstanbul insanının bir anlık izlenimlerini duyduysanız, sevdiyseniz, kendinizi onun yerine koyduysanız, bir mutlu anda bulduysanız kendinizi, yeter." |