Kitap Tanıtımı |
Basan: bilmek, istemek, cesaret etmek, susmak, sabretmek ve netice almaktır.
İstihbarat, gizemli bir alandır ve geniş kitlelerde pek sevilmez. Dedikodu şeklinde algılanır. Bu tür bir algılama psikolojik savaşla işlenen yanıltıcı bir sonuçtur. Politikacı, gazeteci, akademisyen, iş adamı istihbarattan uzak durur. Oysa dünyanın önde gelen ülkelerinde sayılan meslek grupları istihbaratla iç içedir. Bu ülkelerin başarılan, etkinlikleri ve küresel aktör olmalan da bundan kaynaklanmaktadır.
İstihbarat her dönem teknolojik gelişmelerdeki dev sıçramalara paralel olarak hızlı bir değişime uğramıştır. Internet'in sivil yaşamda kullanılmasıyla istihbarat faaliyetleri daha kapsamlı yeni ve yoğun bir alanda yürütülmeye başlanmıştır,
CIA, Mossad, MI5, FBS, BND ve Vevak arası istihbarat savaşı yanında; NATO, Gladio, Ergenekon olgusunun Türkiye üzerindeki örtülü savaşında, Türk istihbarat örgütlerinin yerini ve rolünü görmek ve anlamak gerekir.
Psikolojik, biyolojik, kimyasal savaşın, tarihsel birikimle, yeni şekillerle yürütüldüğü bir dünyada, derin yapılanmaların gizli proje¬leri konusunda kitleleri bilgilendirmek, niyetleri ortaya koymak, zihinlerde kapsamlı bir açılım sağlamak gerekir.
Bu nedenle; kim, neden, niçin istihbarata önem verir? İstihbarat faaliyetleri, ilişkiler ağı, ajan-istihbaratçının kimliği ve kişiliği gibi sorular bunların başında gelir.
Bu kitap; bir çok ulusal ve uluslararası ilişkilerde kılıçlar kınından çıkmadan nasıl zafer kazanıldığının ya da kaybedildiğinin perde arkasım ortaya koyarken, neden ve niçin sorulanna açıklık getirmekte¬dir. Böylece; Türkiye'nin; bölgesinde ve dünyada etkin, güçlü ve müreffeh bir toplum yapısı ve devlet işleyişine sahip olabilmesi için istihbarat yapılanmasının önemini ortaya koymaktadır. |