Kitap Tanıtımı |
İstanbul'un camileri İslam mimarisinin görkemini temsil eder. Camiler, kentin silueti üzerinde yükselen kubbeleriyle, kudretli Osmanlı sultanlarının hayalleriyle tutkularını yansıtırken, bir yandan da bu yapıları inşa etmiş olan mimarların parlak başarısını ortaya koyarlar. Bu kitap bu yapıları tarihsel, dinsel ve toplumsal bağlamda ele alıyor. Aynı zamanda, Osmanlı camilerinin ilk Osmanlı başkenti olan Edirne ve Bursa'daki, 14. yy'a ait örneklerinden, İstanbul'un 1453'teki fethinden sonra inşa edilen ve daha sonra on altıncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan devasa merkezi yapılara kadar nasıl bir dönüşümden geçerek geliştiğini gözler önüne seriyor. Michaelangelo'nun Osmanlı'daki çağdaşı sayılan Mimar Sinan'ın mekan, ışık ve yapısal özellikleri kullanılarak gerçekleştirdiği cesur denemeler kitabın en can alıcı noktasını oluşturmakla birlikte, Sinan'ın çağını izleyen Barok ve Neoklasik dönemlerdeki yenilikler de son derece büyüleyici bir özellik sergiliyor.
Yazar, kitapta bu yapıların, semtlerin merkezi noktalarını oluşturan toplumsal ve eğitim amaçlı külliyeler şeklinde nasıl oluşturulduğunu anlatıyor. Ayrıca Osmanlı yaşamı, sultan ve vezirlerin camilerin yapımına verdikleri desteğin yanı sıra, saray yaşamında yer alan güçlü kadınlara da ışık tutuyor. Renkli resimler ve canlı, bilgi yüklü bir metinden oluşan İstanbul'un Camileri, gerek kenti ziyaret eden turistler, gerekse Osmanlı mimarisini daha iyi anlamayı arzu eden kişiler için vazgeçilmez bir kaynak. |