Kitap Tanıtımı |
İnsanlık ve medeniyet tarihi açısından önemli bir yer olan İskenderiye (Alexandria), Afrika’nın ve Akdeniz’in vazgeçilmez liman şehirlerinden biridir. Bugün Mısır topraklarında bulunan ve Nil deltasının batı kenarında yer alan şehir; Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlayan yolların kesiştiği noktada önemli bir uluslararası ticaret ve ulaşım merkezidir. Büyük İskender’in emriyle kurulan şehrin inşasının tamamlanması ve Mısır’ın başşehri olarak ortaya çıkması Batlamyus (Ptolemaios) hanedanı devrine rastlamaktadır. Tarihte meşhur olmuş olan ve dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen İskenderiye Deniz Feneri ile ilim ve medeniyet tarihinde önemli bir yer tutan İskenderiye Kütüphanesi şehrin tarihteki önemini daha da artırmıştır. 21/642 tarihinde Halife Hz. Ömer döneminde komutan Amr b. el-Âs’ın eliyle fethedilen şehir, bu tarihten sonra İslam toprağı olmuş ve bu vasfını kısa zaman aralıkları dışında hep muhafaza etmiştir. Müslümanlar’ın eline geçtikten sonra sahabe ve tâbiûn’dan birçok kişi buraya yerleşmiş, zamanla bu şehir İslam kültür ve medeniyetinin izlerini taşır hale gelmiştir. Fetih sırasında yerli halk olarak Müslümanlara yardım eden kıptîler, önceki idarenin dini, siyasi ve ekonomik baskılarından kurtularak Müslümanlar’ın döneminde rahat günler geçirmişlerdir. İlim ve medeniyete büyük katkılar sunan İskenderiye, bir İslam yurdu olarak, tarih boyunca hep kendinden söz ettirmiştir. (Tanıtım Bülteninden) ) |