Kitap Tanıtımı |
Hıristiyanlık ve İslâm, Arap Yarımadası'nın birbirine yakın bölgelerinde ortaya çıkan ve aynı vahiy geleneğinden gelen iki dindir. Bu dinlerden Hıristiyanlık, Milâdî I. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun denetimindeki Arap Yarımadası'nın Filistin coğrafyasında bir Yahudi ihya hareketi olarak ortaya çıkmış ve zamanla Yahudilikten uzaklaşarak evrensel bir din haline gelmiştir. İslâm ise Hıristiyanlıktan altı yüzyıl sonra söz konusu Yarımada'nın Hicaz bölgesinde ortaya çıkmıştır. Aynı Yarımadanın farklı bölgelerinde ve farklı zamanlarda ortaya çıkan bu iki dinin birbirleriyle çeşitli ilişkileri olmuştur. Bu bağlamda İslâm'ın Peygamberi Hz. Muhammed, tebliğ faaliyetleri çerçevesinde Arap Yarımadası ve çevresindeki birçok Hıristiyan liderle doğrudan, diplomatik ve askerî düzeylerde, genellikle olumlu münasebetler gerçekleştirmiştir. Kur'an'ın da Hıristiyanlara yönelik olumlu ve olumsuz söylemleri olmuştur. Kur'an'da Hıristiyanlar, bazen diğer din mensuplarına oranla Hz. Muhammed'e ve ona inananlara sevgi bakımından daha yakın ve merhamet sahibi kimseler olarak nitelendirilmiştir. Kur'an'n Hıristiyanlara yönelik bu olumlu bakış açısı, tevhit inancı söz konusu olduğunda değişmiş ve bu çerçevede Kur'an, Hıristiyanları Hz. İsa'yı, Tanrı ve Tanrı'nın Oğlu olarak benimsemeleri, onun insanlığın günahına kefaret olarak çarmıhta öldüğünü iddia etmeleri ve annesi Hz. Meryem'i tanrılaştırmaları sebebiyle eleştirmiştir. Bu kitap, Hıristiyanlığın Arap Yarımadası'nda doğuşunu, yayılışını; İslâm'ın Peygamberi Hz. Muhammed'in Hıristiyanlarla olan münasebetlerini ve Kur'an'ın onlara yönelik bakış açısını ortaya koymaktadır. |