Kitap Tanıtımı |
İslâm toplumunda kadının durumu birçok yazar tarafından yanlış anlaşılmış ve Müslüman kadının tarih boyunca erkeğin esiri olduğu veya kafes arkasında mahpus hayatı yaşadığı tezi ileri sürülmüştür. Serbestçe ticaret yapması, malları üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunması hatta Divân-ı Mezâlim başkanlığı gibi kadılıktan üstün bir vazifeyi görmesi görmezden gelinmiştir.
Binlerce yıl erkekler tarafından ikinci planda görülen ve eşitlik haklarıyla özgürlükleri tanınan kadınlar, dünyanın hemen her ülkesinde devlet yönetiminde perde arkasında kalarak etkili olmuşlar ya da tahtı ele geçirerek siyaset sahnesinde tarihe yazılacak cesaret, adalet, politik yetenek örnekleri vermişlerdir.
Bu kitapta da görüldüğü gibi, dünyanın her yanında yaşayan kadınlar, bazen siyaset sahnesinin kapılarını açık bularak bazen de bu kapıları zorlayarak, çoğu zaman tarihçilerin görmezden gelemeyecekleri başarılı roller oynamışlardır.
Hemen hemen bütün meslek kapılarının kadına açık tutulduğu İslâmiyette hükümdarlığa giden yolun kadınlara kapalı olmadığının anlatıldığı bu eserde Seyyide Hatun, İnanç Hatun, Şecerüddür, Türkân Hatun, Bibi Türkân, Süyün-Bike gibi birçok kadın hükümdarın başarılı yönetiminden örneklerle karşılaşacaksınız. |