Kitap Tanıtımı |
Ermenilerin, 1. Dünya Savaşı içinde Osmanlı Devleti'ne karşı giriştikleri toplu isyan ve katliam hareketleri, onların harp alanı dışında iskan edilmelerini zorunlu hale getirmiştir. Alınan bu tedbir, Ermenilerin emellerini gerçekleştirmelerine haliyle engel olmuştur. Bunun üzerine, Ermeniler, sevk kararını alanları cezalandırma çabasına girmişlerdir. Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nı kaybedip, Mondros Mütarekesi'ni (30 Ekim 1918) imzalamasıyla da önemli bir fırsat yakalamışlardır. Fiili olarak İstanbul'u işgal edip, Ermenilerin de istekleri doğrultusunda, Osmanlı Devleti üzerinde her istediklerini yaptıracak imkanı elde eden İtilaf Devletleri, onların sevk edilişleri sırasında "katliam" yaptıkları iddiasıyla o dönemde görev yapan İttihatçıların yargılanmalarını talep etmişlerdir. İstanbul'daki mütareke hükümetleri de, bu baskılar sonucu ve siyasi çıkarlar gereği, İttihatçıları cezalandırmak amacıyla Divan-i Harbi Örfi mahkemelerini kurmuşlardır.
Sırf siyasi düşüncelerle, Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensuplarınca da desteklenen bu yargılamalar sırasında İttihatçılar, Divan-ı Harb-i Örfi mahkemelerinde söz konusu sevk kararındaki mesuliyetin yanı sıra; ülkeyi savaşa sokmak, karaborsacılık yapmak, Teşkilat-ı mahsusa'yı kurmak, ülkenin iç ve dış emniyetini ihlal etmek suçlarından da sorumlu tutulmuşlardır. |