Kitap Tanıtımı |
İşletmeler arasındaki mevcut rekabet ortamı gereği, işçinin işverene karşı iş görme borcunu ifa ederken ortaya koyduğu kendi üretim metotları ve teknolojilerinin ve özellikle çalıştığı işyerinde edindiği işvereninin iş sırları ile müşteri çevresinin, iş sözleşmesi devamında veya sonrasında gerek işçi gerekse üçüncü kişilerce kullanılmasının önüne geçmek adına var olan işçinin rekabet etmeme borcu ve devamında rekabet yasağı sözleşmelerine uygulamada sıkça rastlanmaktadır. Zira, işveren ile işçi arasındaki iş ilişkisi nedeni ile işçi, işyerinde çalıştığı pozisyon gereği, işyerindeki iş sırlarına vakıf olma veya müşterileri tanıma ve onlarla ilişki içerisinde bulunma fırsatına sahip olabilmektedir. İş sırları ve müşteri çevresi, işveren açısından korunması gereken değerlerdir ve işveren açısından bu değerlerin korunması, işin niteliği gereğidir. Bu nedenle iş ilişkisi işçiye, temelini sadakat borcunda bulan, rekabet etmeme borcu yüklemiştir. Diğer yandan sadece iş ilişkisi süresince rekabet etmeme borcunun söz konusu olması, bazı durumlarda işverenin korunması gereken haklı menfaatlerini tam olarak koruyamamaktadır. Bu nedenle de iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra geçerli olabilecek şekilde rekabet yasağı sözleşmesi yapma yoluna başvurulmaktadır. Bu bağlamda çalışmamızda, uygulamaya da yardımcı olması açısından, konu ile ilgili esaslar, şartlar ve aykırılık halinde oluşabilecek sonuçlar açıklanmaya çalışılmıştır. |