Kitap Tanıtımı |
Bu kitap bilimsel bir çalışma değildir. İpoteğin fekki davaları genel olarak ilgili Mevzuat ve uygulamadan örneklerle araştırılmıştır.
İpoteğin fekki davalarında, dava değeri fekki istenen ipotek bedeli kadardır.
İpotek akit tablosunda, belirli bir sözleşmeye atıf yapılmamışsa, "kullanılmış ve kullanılacak krediler için" ibaresi bulunduğunda, tek taraflı olarak gönderilen ihtarname sonuç ifade etmez. Borçlunun kredi borcu devam ettiği sürece, kefaletten farklı olarak gayrimenkul sorumlu olduğu için taşınmaz üzerindeki ipotek devam eder.
Alacakların güvence altına alınması özel hukukun temel amaçları arasında yer alır. Bu amaç doğrultusunda ortaya çıkan güvence araçları özel hukukta şahsî ve aynî güvence olmak üzere ikiye ayrılır. Aynî güvencede şahsî güvenceden farklı olarak güvencenin içeriğini kişiler değil malvarlığı oluşturmaktadır. Hukukumuzda alacağa bu tür bir güvenceyi sağlayan aynî güvence rehin hakkıdır. Rehin hakkı, taşınır ve taşınmaz rehni şeklinde gerçekleşebilir.
İpotek senetleri, genel itibariyle ya kesin bir borcun (kesin borç ipoteği) ya da ileride gerçekleşmesi muhtemel bir borcun (limit, teminat veya üst sınır ipoteği) teminat altına alınması amacıyla tesis edilir. Alacağın tahsili amacıyla tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp alacağın tahsili halinde ipotek akdi de sona erer. Borçlu, dosyanın infazından sonra ipotek kaydının terkini için tapu idaresine yazı yazılmasını icra müdürlüğünden isteyebilir.
Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, Medeni Kanun'un 881- 897. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m.881), kurulması ve sona ermesi (m. 882- 887), hükümleri (m. 888-891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892- 897) ile ilgili hususlar ele
alınmıştır.
Türk Medeni Kanunu'nun 881. maddesinde, hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacağın, ipotekle güvence altına alınabileceği hükmüne yer verilmiş, 858. maddesinde, tapuda tescil edilmek suretiyle
kurulan ipoteğin rehne ilişkin tescilin terkini ile sona ereceği kuralı getirilmiş, 883. maddesinde de, alacak sona erince ipotekli taşınmazın malikinin alacaklıdan ipoteğin terkin ettirilmesini isteyebileceği belirtilmiştir. Ancak rehinli alacaklı, malikin isteğine rağmen ipoteğin terkini talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki tarafından ipoteğin fekki için dava açmak suretiyle tapudaki kaydın terkini mümkün olacaktır. |