İnsancıl Dergisi Sayı 338
ISBN 2789788614727
Yayınevi İnsancıl Yayınları
Yazarlar Kolektif (author)
Kitap Tanıtımı 1Aylin Yıldız – Gökayna (Şiir) 2 Betül Çotuksöken – Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 27 Kant’ın Gelecekte Bir Bilim Olarak Orta­ya Çıkabilecek Her Türlü Metafiziğe Prolegomena başlıklı yapıtı bilgi felsefesinin so­rularına ilişkin yanıtları içermektedir. Kant’ın antropontolojik tutumu belki de bu bağlamda en iyi ve en temel biçimde bu yapıtta ortaya çıkmaktadır. Kant Prolegomena’da kendin­den öncekilerle ve çağdaşlarıyla hesaplaş­makta, yürüdüğü felsefe yolunun geleneksel tutumlardan ya da geleneksel felsefi duruş­lardan ne denli farklı olduğunu ayrıntılı bir biçimde ortaya koymaktadır. 6  Dursun Yiğit – Ucuzca Mutluluk (Şiir) 7  Mehmet Utku – İlkelerin Kadını: Sabiha Sertel Türkiye’nin ilk kadın devrimcisi, ilk sosyal hizmet uzmanı, ilk kadın entelektüeli, Sabiha Sertel’i ölümünün 50. yıldönümünde say­gıyla anıyoruz... 1895 yılında Selanik’te başlayan yolcu­luk, 1915 ciddi olarak başlayan yazarlık, Mütareke yıllarında hem de İstanbul’da onurlu bir gazetecilik ve açıkça İstiklal Savaşı’nı destekleme… 11  Nurşifa Çayır – Dünyanın Bütün Çiçekleri Bir Saksıya Gömüldü (Şiir) 12 Ali Taş – Gerçekçiliğin Estetiği Cengiz Gündoğdu felsefinin ışığında sanatsal estetiğe ömür veren gerçekçi bir araştırmacı-yazar... Biliyor, araştırıyor, tezi­ni güçlendirecek dayanaklar buluyor, dikka­tini çekmek istediği okura ulaştırıyor. Onun amacı, insan/toplum çizgisinde yürüdüğü gerçekliği, estetik donanımlı haliyle sanatı­nın denek taşı haline getirebilmek, onu oku­ra gösterebilmek. Bu yönde oldukça önemli bir konum üstlenmekte ama '...sen nerdesin denilen ey okur!' henüz bunun pek far­kına varmış olmasa gerek. Çünkü yaptım, oldu demeyen, araştıran, düşüncesini daha sağlam dayayacağı dayanaklar bulmaya ça­lışan Gündoğdu’nun kitabı özellikle yazınsal bakımdan başucu niteliği taşıyan değerli bir hazinedir. 18 Hasan Akarsu – 'Kaç İnsanı Yaşadım' Cengiz Gündoğdu, felsefeci, eleştirmen yazarlarımızdandır. Onun 75. yaşına armağan bir kitap hazırlanması sevindiricidir. Berrin Taş’ın öncülüğünde gerçekleştirilen yapıta emek verenler saymakla bitmez. Fel­sefe, bilim, estetik, yazınsal kişilikler, şiir, deneme, inceleme, öykü bölümleri bulunan yapıtın her alanda yetkinliği etkileyicidir. 20 Berrin Taş – Hep Yolda 8 Ağustos 2018 Yine hastanedeydik. C.G.’ye kan yapıcı serum verildi. Serum C.G.’de alerjik reaksiyona neden oldu. Ateş, enfeksiyon... Zorlu günler, geceler geçirdik. 18 gün yattık has­tanede. Bu yazıyı da kişinin zorlu koşullarda bile avuntu bulabileceğini anlatabilmek için yazıyorum. Şimdi evdeyiz. 22Bedriye Korkankorkmaz – Şiirin Ölümsüz Kahramanı: William Butler Yeats Aydınlanma üzerinde düzenlenen bir panele dinleyici olarak gitmiştim. Panelden çıkmış, sahile bakan bir bankta tek başıma oturuyordum. Bir an bir bay izin istemeksizin yanıma oturdu. Gayri ihtiyari yüzüne bak­tığım bayı hemen tanıdım. Yanıma oturan Bay W. B. Yeats’ti. Bana gülümsedi. Daha dingin bir kişiliği vardı. Ve oldukça konuşkan birine benziyordu. Onun rahat hareket etme­si kendimi onun karşısında daha rahat ifade etme olanağını tanıdı bana. Hemen konuş­maya başladı. Uzun bir sohbetten sonra ona ikinci ergenliği döneminde neler hissettiğini sordum. 29  Faruk Güçlü - Ah O Dergiler (Şiir)   30  Mustafa Özmen – Murtaza Okuması (1) Orhan Kemal, yapıtlarında birçok tip ya­ratmıştır. Bu tiplerin en önemlilerinden biri de Murtaza’dır. Murtaza kimdir. Murtaza ne­den tipiktir. Murtaza hangi koşullardan çıkmıştır. Günlük yaşamdaki yeri nedir. Bunları irdeleyeceğiz. 37 A. Didem Uslu – 2017 Kış, İlk ve Sonbahar Oyunlarından Devam Edenler (2) Kundakçıları Max Frish (1911-1991) yazmış ve oyun tiyatro oyunundan uyarlan­mış. İsviçreli Alman, Frish iyi bir yazardır ama eserinin Türk versiyonunu merak et­tim. Küçük bir sahnede önemli bir çaba ama ben, her zaman tiyatrocularımızdan Türk konularına ilişkin oyunlar beklerim. Oyun­cular biliyorum, kendilerini oyun yazmaktan soyutluyorlar ama bence en başarılı oyun­ları mutfak içinde, yani, kulis tozunu yutmuş olanlar yazabilir. 46 Günova Sepin – Bu Uğultulu Kıyılarda (Şiir) 47 Nusret Karaca – Balkan Günlüklerim Makedonya, Yugoslavya parçalanınca, 1991’de halk oylaması ile bağımsızlığını kazanmış bir ülke. 500 yıldan fazla Osmanlı yö­netiminde kalmış. Makedonya denilen bölge toprakları sadece bu ülkeye ait değil. Yuna­nistan sınırlarında da Makedonya bölgesi var. Hatta rehberimiz Onur Bulgariç’in dediğine göre kara yoluyla Türkiye’den Yunanistan’a girenler Makedonya tabelasına göre yön alırlarsa kendilerini Selanik’te bulurlarmış. 52  Josef Kılçıksız – Geriye Doğru Büyük Kalkışma Liberal demokrasinin popülist bir otori­terlik ile yer değiştirdiği dünya kapsamında bir gerileme çağından söz etmek mümkün. Bu fetret döneminde yakın gelecek için bir öngörüde bulunmak neredeyse olanaksız görünüyor. Bir belirsizlik çağında nasıl öngörülerde bulunulabilir ki insan? Modern insanın davranışlarında belirli bir öngörülebilirlik ve düzen yok. İnançlar hayatı anlamlandırmada başarısız kalmış. Birçok din ve inanç öğretisi özgün bir şey sunmak yerine pek çok farklı ve keyfi yorumun çap­raz kesişmesinden başka bir şey değil. 55 Zeynep Alpaslan – Nurşen Aydoğan’la 'Anıtlık Çınarlar' adlı öykü kitabı üzerine söyleşi 57Mehmet Rayman – Arınma Çağı (Şiir) 58 Müslüm KabadayıHayvanat Bahçesinde... (Öykü) Yeğenleriyle hayvanat bahçesindeydiler. Elli yaşına gelmişti, eli iş tutmaya başladığın­dan beri kendini kardeşlerine, eve adamıştı. Yaşamlarının en verimli çağında, ailenin ge­leceğiyle ilgili çok güzel düşler kurduğu bir zamanda babaları, bir başka kadınla evlenip evi terk etmişti. 60 Bize Gelenler 61 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi Cengiz Gündoğdu’nun sayrılanmasından dolayı yazılarına bir süre ara veriyoruz. 62 Cengiz Gündoğdu – Asım Bezirci’yle Düşsel Konuşma İstanbul ilçelerinden birine çağrılıydım geçenlerde. Söyleşi yapacağım yere erken gitmiştim... yalnızdım... Asım Be­zirci yoktu... Kemal Özer yoktu... birçok söyleşiye birlikte gitmiş­tik... Edirne... Balıkesir... Kocae­li... şimdi onlar yaşamından çıkıp gitmişlerdi.Ben geçmiş günlerin anılarını yaşarken, yanımdaki iskemleye birinin oturduğu duygusuna kapıl­dım. Başımı çevirip baktım. Yanı­ma oturan kişi Asım Bezirci’ydi... gülümsüyordu.       )