Kitap Tanıtımı |
Dirk Pitt geri dönüyor. Belki de kariyerinin en yaratıcı, en heyecanlı serüveniyle, yine karşınızda. Klasik bir hazine avı, kaybolmuş bir uygarlığın gizleri, uluslararası bir eski eser çetesi, ancak Clive Cussler' ın tasarımlayabileceği bir öyküde, biraraya geliyor.
İnka Altını 1532 yılında, küçük bir filonun bir iç denize gelişiyle başlıyor. Oraya gelmiş geçmiş en zengin hazineyi saklayıp gidiyorlar. Hazineyi koruma işini şeytan-tanrı' ya emanet ediyorlar.
1578' de efsanevi Sir Francis Drake, içi ispanyol altınlarıyla dolu bir kalyonu ele geçiriyor, orada saklı hazinenin anahtarını da buluyor. Hazinenin büyüklüğünü, yerinden kaldırmak için iki yüz kişiye gerek olduğunu da öğreniyor. Drake' in ikiye ayrılan filosu yola koyulurken bir deprem oluyor, dev dalgalar hazine anahtarını taşıyan gemiyi sekiz mil içeriye, balta girmemiş ormanlara fırlatıyor, bir tek kişi sağ kalıyor.
1988' de bir grup arkeolog, Peru' daki Ant Dağlarının tepesinde bir kurban kuyusuna dalış yaparken neredeyse boğuluyorlar. Onları Dirk Pitt kurtarıyor. Bu arada, kaçakçı çetesinin inka hazineleri peşinde olduğunu öğreniyor. Ondan sonrası artık zamana karşı yarış. Araya çalıntı sanat eserleri, sahte kopyalar, FBI ve Gümrük, kızılderili yerliler, Pitt' in Numa' daki arkadaşları da karışıyor.
İnka Altını, Clive Cussler' ın da, Dirk Pitt' in de en parlak dönemini simgeleyen bir serüven. Sinema gibi! |