Kitap Tanıtımı |
"Bir yanda küçük yaşta anasının kucağından koparılıp ocaklarda yetiştirilen bir devşirme, öte yanda bir Ermeni beyinin kızını ikinci eş olarak almak istediği için bey babası tarafından sürgüne gönderilen bir bey oğlunun serüvenleri. Murat Tuncel, romanında iç içe kurguladığı bu iki öyküyü sürükleyici bir
anlatımla okuyucuya sunmuş."
-Filiz Nayır
"İnanna, bana çeviriyi sevdiren romandır."
-Çev.Rüstem Aziz/Bulgaristan
"İnanna, romandan çok bir şey."
-Çev. Prof. Eunkyung Oh/G.Kore
"İnanna'yı okurken, yazarın hangi müziği dinlediğini de duyarsınız. O nedenle İnanna'daki anlatımı müzikle çağlayan bir nehre benzetiyorum."
-Çev. Anneke Krıjthe/Hollanda
"İnanna ile yaşadığımız bereketli toprakların başka zenginliklerini de keşfettim."
-Çev. Abdelkader Abdelli/Suriye
"Bak bey oğlu, yıldızlara bak. Bizim tanımlayamadığımız bir zamanda Tanrıça İnanna, bu yıldızların güzelliğine dayanamayarak tapınağından dışarı çıkmış. İnanna'yı gören ay karanlığa karışıp kaybolunca, çok kızan ana tanrıça An hemen onu yeryüzüne göndermeye karar vererek şöyle demiş," Ey İnanna! Seni şimdi bizi temsil edesin diye yeryüzüne gönderiyorum. Yeryüzünün en güzel tanrıçası sensin. Gökyüzü kardeşin ay'ın, yeryüzü de senindir.
Yalnız seni seçilmiş yapabilmem için bir şartım var; Ay gökyüzüne çıktığında, sen tapınağına gireceksin; sen yeryüzüne çıktığında, ay bulutlardan koynuma girecek. Çünkü yeryüzü de, gökyüzü de her ikinizin güzelliğini taşıyacak kadar büyük değildir." |