Kitap Tanıtımı |
Bu dünyada mevcut olan dert ve felâketlerin sebebi kaynak ve zenginlik ile araç ve cihaz/eşya yokluğu değildir. Daha ziyade, icatlar, aletler ve yeniliklerin yanlış gaye ve hedefler uğrunda kullanılıyor olmasıdır. Tarih boyunca dünyanın muzdarip olduğu bütün korkunç talihsizlikler hep insanoğlunun kaprisi, sırât-ı mustakîmden sapması, hevâ ve hevesine yenik düşmesiyle başlamıştır. Bu sebeple isyanlar, insanı ve dünyayı bu kötü sonuçlarla karşı karşıya getirmiştir. Bu geniş kâinat kişiyi şaşkın ve dili tutulmuş hâle getirecek derecede esrarlı, bilinmez ve inanılmayacak derecede muhteşemdir. Ama bu geniş dünya, insan fıtratının künhüne erişilmez sırlarıyla kıyas edildiğinde, insanoğlunun şuur okyanusu içinde bir damla bile değildir. İnsanoğlunun bitmek tükenmek bilmeyen ümidi ve yüce özlemleri hiçbir zenginlik, muhteşem zaferler ve türlü türlü zevklere kavuşmakla dindirilemez. İnsan ruhunun geniş ve derin ummanı içinde bütün dünya değersiz bir teneke parçası gibidir. Allah korkusu, fakir ve zayıflara karşı duyulan merhamet, günahların affı için dökülen gözyaşları melekleri bile utandırır. İnsan bu varlık âleminin aslı ve özü, bütün yaratılmışların ise hayat iksiridir. Dünyanın sunabileceği hiçbir iktidar ve hiçbir hazine imanın yerini tutamaz. Buna benzer olarak; hiçbir dünyevî kazanç ve zenginlik fedakârane ve mertlik dolu, sevginin sınırsız tertemiz coşkusu, heyecanın veya art niyetsiz samimiyetin, hiçbir karşılık beklemeden verilen hizmetin yerini tutamaz. (Tanıtım Bülteninden) ) |