Kitap Tanıtımı |
Ilık Rüzgârlar“Salına salına ne de hoş yapraklarını salıveriyorsun gökyüzünden yeryüzüne ey ağaç! Sen de mi sevdalandın yoksa, renklerin en güzeline?Ve yaprakların ondan mıdır, bu kadar narin ve ince, ondan mıdır, bu kadar nazlı ve naif. Salına salına naz mı yapıyorsun diğer ağaçlara?Söyle!.Zamanı sen mi yoğuruyorsun, yoksa yaprakların mı?Salınsın, gelinimin üstüne yaprakların, salınsın.Söyle!.Rüzgar da mı seninle arkadaş, aşkı fısıldamak istediğinde ağaçlara?Yoksa; bu kadar güzel salınmanın sebebi mi bu ılık rüzgârlar?Söyle!Yok, yok, sen durağan zamanla da arkadaşsın, akan zamanla da, yere salınan ve toprağı öpen yapraklarında.” Köstekli Saat'Bir çay içeyim bari ömürden gitsin.Her fırt iç çekişimde, acısı kaçmayan demli çayından olsun.Ve bir şeker atayım, erimeyen cinsinden.Kaçmayan çayın, acılı yanından olsun.Bir hayat içeyim, çaydanlık elimde, demlesin hayatı çay gibi.Bir, iki, üç bardak…Çocukluğum, Gençliğim ve Yaşlılığım…' (Tanıtım Bülteninden) ) |