Kitap Tanıtımı |
Türkiye Cumhuriyeti?nin ilk yıllarında, Osmanlı İmparatorluğu?ndan kalma yollar, yangın yerleri ve binalarla ilgili hükümleri kapsayan 1882 tarihli "Ebniye Kanunu" uygulanmıştır. İmar hukuku alanında ilk düzenlemeyi getiren bu kanunun çağdaş imar hukuku ve şehircilik ilkeleriyle pek ilgisinin olduğu söylenemez. Türkiye?de modern anlamda ilk imar planlaması 1928 yılında çıkarılan 1351 sayılı Ankara İmar Müdürlüğü Kuruluş ve Görevini Tayin Eden Kanun ile gerçekleştirilmiştir. 1930 tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu ile bütün belediyelerin imar planı yapmaları zorunluluğu getirilmiş, 1933 yılında da her kentte planlama çalışmalarını düzenlemek amacıyla 2290 sayılı Belediye ve Yollar Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Ne yazık ki personel, teknik bilgi ve mali olanak yokluğu nedenleriyle Türk Şehirciliği Ebniye Kanunu döneminde fazla ileriye gidememiştir. "Ankara İmar Müdürlüğünü Ankara Belediyesine Bağlayan" 31.5.1937 tarihli ve 3196 sayılı Kanun, 28 Haziran 1948 tarihli ve 5228 sayılı Bina Yapımını Teşvik ve İzinsiz Yapılan Binalar Hakkındaki Kanun ve bunların değişiklikleri ise zayıf teşebbüsler olarak kalmıştır. Belediye Yapı ve Yollar Kanununun yürürlükte kaldığı yirmi beş yıllık uygulamada yaşanan başarısızlıklar, sözü edilen Kanunların yetersizliğini göstermiş, çağdaş ve yeni bir İmar Kanununun hazırlanmasını zorunlu kılmıştır.
Yargıtay I. Hukuk Dairesi Başkanı Eraslan Özkaya; geçmişi daha iyi değerlendirebilmek, bugünkü ve gelecekteki imar düzenlemelerine yardımcı olabilmek için geçmişten günümüze bütün imar mevzuatı ve de imar ile ilgili tüm kanun ve yönetmelikleri bu kitap içerisinde toplamıştır. 3194 sayılı Kanunun uygulanması derinlemesine incelenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun her maddesinin açıklaması yapıldıktan sonra, ilgili Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay kararlarından örnekler sunularak geçmişten günümüze kadar ki mevzuatta aranacak her konunun bu kitapta bulunabilmesi hedeflenmiştir.
İkinci baskısını yapan İmar Kanunu Şerhi ve Mevzuatı konuyla ilgilenen tüm uygulayıcılar için vazgeçilmez bir kaynak niteliği taşımaktadır. |