Kitap Tanıtımı |
İnsan kendi hayatını yazmalıdır. Yoksa yaşanmış olaylar, zamanla silinir gider. İnsanın geçmişini hiç atlamadan bütün çıplaklığıyla anlatması esastır. Bu ilkeye mümkün olduğunca sadık kalacağım. Bazı anılarımı anlatmamış olmam, devlet memurluğuna başlarken ve emekli olurken ettiğim yemindendir. Bunun dışında kalanları anlatırken hafızam beni yanıltmadığı sürece aslına sadık kalacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu anılarım, çocuklarıma ve torunlarıma yol göstermek amaçlı olup, nerelerden gelip nerelere gittiğimizin çizelgesidir. Biz kimiz, atalarımız kimlerdi, nerelerden gelmişlerdi ve ne işlerle uğraşmışlardı? Bu soruların cevaplarını bulabilmek, kendimizi güçlü ve ulu bir ağaca benzetebilmemizi sağlar ki güçlü ve ulu ağaçların kökleri bilindiği gibi uzun ve kuvvetli olur. Fırtınalar, tayfunlar dahi onu yerinden oynatamaz. Zayıf dalları kırılabilir belki ancak güçlü gövdesi hep sağlam kalır. Kök sağlam olduğu sürece de kırılan dalların yerini yenileri alır ve bu böyle devam eder gider |