Kitap Tanıtımı |
Abdullah ibn Mübarek (rh.a.) şöyle dedi: Bir gün İmam-ı Malik (r.a.)'in yanında iken Ebu Hanife (r.a.) geldi. İmam-ı Malik (r.a.) Ebu Hanife (r.a.)'e layık gördüğü üstün saygıyı göstererek baş köşeye oturttu. O ayrıldıktan sonra bize şöyle seslendi: "Bu zat Ebu Hanife (r.a.) denilen Nu'man b. Sabit (r.a.)'dir. "Şu direk altındır" dese, gerçekten dediği gibi çıkar. Fıkıh ilminin ince mes'elelerini anlayıp çözümlemek kendisine çok kolaylaştırılmıştır. Herkesin şaşırıp kaldığı mes'elelerde zorlanmadan doğru hükme varır."
el-Hatib, zahid imamların şöyle dediğine nakleder: "Beş vakit namazın ardından bütün müslümanların Ebu Hanife (r.a.)'e dua etmeleri gerekir; çünkü fıkıh ve sünneti koruyan O'dur."
Yine el-Hatib, şöyle demiştir: "Ebu Hanife (r.a.)'e saygıda kusur edenlerin bir kısmı hasedcidir. Bir kısmı da cehalet ve bilgisizlik içinde bulunanlardır. İkinci kısımda olanlar diğerlerine nazaran daha ehven sayılırlar. Cehalet ve körlükten kurtulup fıkıh ilminin lezzet ve tadını hissetmek isteyenler, Hanefi fıkhının kitaplarını okumaya devam ettsinler." |