Kitap Tanıtımı |
Sadece bir denizin değil, aynı zamanda bir havzanın da adı olan Karadeniz, Türkiye ve diğer bölge ülkeleri için olduğu kadar,Balkanlardan Kafkasya'ya, Kuzeydoğu Avrupa'dan Anadolu'yauzanan hinterlandı ile Uzak Asya'dan Amerika'ya kadar dünyadaki hemen bütün Büyük Güçlerin kontrol etmek istediği bir bölge olmuştur.Zira Karadeniz'in coğrafî konumu; bölgeye hâkim olan bir güce ya da devlete ticaret, su ve enerji yolları vasıtasıyla batıdan Avrupa'nın, kuzeyden Rusya'nın, doğudan Kafkasya, Hazar Bölgesi ve Orta Asya'nın ve güneyden de Türkiye'nin içlerine nüfuz etme, hatta Ortadoğu'da söz sahibi olma imkânı verir. Bu anlamda Karadeniz Havzası günümüzdeki küresel mücadelenin de tam ortasında yer almaktadır. Nitekim bölge doğal etki alanında bulunması nedeniyle Rusya'nın, enerji ihtiyaçları nedeniyle Avrupa Birliği'nin, küresel gücünü koruma politikasıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin, büyüyen pazar ihtiyacı ve Asya-Avrupa ticaretini kontrol etmek isteyen Çin'in ve bölgede varlığını sürdürmek isteyen devletlerin çok yönlü rekabetine sahne olmaktadır.Karadeniz havzasının bu denli kudret arzetmesi, başta uluslararası ilişkiler, tarih, kültür, ticaret ve güvenlik politikaları olmak üzere çeşitli alanlarda bilimsel araştırmaların da odak noktalarından biri hâline gelmesini sağlamış, bilim insanlarının çok boyutlu çalışmalarla söz konusu sahayı araştırma/inceleme konusu olarak seçmelerine yol açmıştır. Elinizdeki bu kitap da ilkçağlardan günümüze Karadeniz havzasında cereyan eden ve dünyayı etkileyen askerî, siyasî, iktisadî gelişmeler ile güvenlik ve enerji politikalarını tarihî süreç içerisinde ele almakta, bölgenin stratejik önemine dikkat çekmektedir. |