Kitap Tanıtımı |
İnsan hakkındaki ilk düşüncelerin MÖ V. asrın ortalarında Sofistlerle başladığı biliniyor ve onlar "her şeyin ölçüsü insandır", diyorlardı. Özellikle Protagoras'ın, insan her şeyin ölçüsüdür. Var olan şeylerin varoluşunun, var olmayan şeylerin var olmayışının ölçüsüdür, sözü meşhurdur. Aynı çağda felsefeyi gökten yere indiren filozof olarak bilinen Sokrates, insan problemine ahlaki bir açıdan yaklaşmış, insanın bireysel yapısından çok, insanlığın ortak yapısını ele almıştı. Ona göre bu ortak yapı bilgi sayesinde ve insanın kendini bilme ilkesiyle olacaktı. Çünkü insanın biricik amacı mutluluktur ve mutluluğa insan ancak bilgi ile ulaşacaktır. Zira ona göre bilgili olmak, erdemli olmaktı.
B eser, Antik Yunan felsefesi olmak üzere Batı ve İslam düşünce tarihlerinde insan meselesi ile ilgili görüşlerin özet halinde kısaca ele alınması ve sonra da İhvan-ı Safa hakkında genel bir bilgi verilmesiyle başlıyor. İhvan'ın yaşadığı dönemin kısa bir panoraması sunulduktan sonra, Risaleler genel çizgileriyle tanıtılmakta, bu ansiklopedik eserde kullanılan bazı temel kavramlardan söz edilmektedir. Risaleler'deki genel konuların odağı olarak insan sorununun nasıl incelendiği noktası üzerinde durulmakta, âlemi içinde insan ve onun yeri tartışılmakta, Risaleler'in insan-evren ilişkisini nasıl kurduğu tespit edilmeye çalışılmaktadır. Son bölüm, evrenle benzerliği kurulan insanın varlık yapısı ve doğasına ilişkin olarak Risaleler'de nasıl bir insan görüşü sergilendiği problemine hasredilmiştir. Bu bölümün sonunda, insan, nihai noktada mutluluğu arayan bir varlık olarak ele alınmaya çalışılmıştır. |