Kitap Tanıtımı |
- Din, niçin medeniyetlerin en temel kaynağıdır?
- Uygarlık ile medeniyet neden aynı şeyler değildir?
- Medeniyetleri birbirinden ayıran temel kurucu paradigmalar nelerdir?
- İnsanlığın kültürel, düşünsel, sanatsal ve bilimsel birikimin oluşmasında, neden maddi uygarlık değil de kadim medeniyetler daha belirleyici olmuştur?
- Bilim ve sanayileşme çağı, din´in değil de "ilerleme dini"nin çöküşüne niçin ve nasıl yol açmıştır?
- Barbarlık, paganizm, sekülerizm ve maddi uygarlık arasında ne tür kopmaz ilişkiler vardır?
Yakın bir geçmişe kadar "medeniyet" denilince sadece Batı uygarlığı anlaşılıyordu. Modernliğin seküler kavramlarının ve kurumlarının tartışılmaya ve aşılmaya başlanmasıyla birlikte bu çarpık anlayış terkedildi: Medeniyet değil medeniyetlerden sözediyoruz artık. Huntington´ın "medeniyetler çatışması" tezi, bir analiz ve varoluş biçimi olarak medeniyetleri yeniden dünyanın gündemine getirdi. Bu süreç, insanlık tarihine, medeniyetlerin serüvenlerine ilgide yoğun bir artış gözlenmesine yol açtı. |