Kitap Tanıtımı |
· Bozkurt Güvenç: Ne yapalım, Nasıl?
· Osman Aydoğuş: Türkiye'nin Büyüme Sorunu
· Erinç Yelden: ABD Ekonomisinde Üretkenlik Yavaşlarken
· Altuğ Yalçıntaş: 2008 Finansal Krizi ve "Tasarruf Tedbirleri"nin Ardından İktisat Mesleği
· Burak Gürbüz: Günümüzde Orta Sınıflar ve Türkiye
· Mert Can Duman: Alın Terinin Yerini Akıl Teri Alıyor
· Bayram Ali Eşiyok: Üretkenlik Krizi
· Kenan Morton: Venedik ve 2016 Film Festivali
· Osman S. Arolat: Özelleştirme ile Son Verilen Bir Cumhuriyetin Kurumu/Okulu: Sümerbank
· Barış Urhan: Yep-D Serüveni
6 YILDIR YAYINDAYIZ
1789 Fransız Devrimi Aydınlanma Çağının başlangıcı olarak kabul edilir. Bu doğru ancak eksik bir
saptamadır. Çünkü aydınlanma eski Yunan ile başladı. Antik Yunan'ın büyük filozofları özgürlük, hukuk, eşitlik,
devlet, yurttaşın devlet karşısındaki hakları üzerine kafa yordular. Hala onların yapıtlarını okuyoruz. Çünkü onların
yapıtlarını aşmakta, o felsefeyi yaşamımıza, toplumuza oturtmakta zorlanıyoruz. Haksızlık etmemek lazım,
Roma Uygarlığı ve ardından gelen Rönesans da, Fransız Devrimine kaynaklık etti. Devrimin en güzel sloganı şu idi:
Özgürlük, Kardeşlik, Eşitlik. Bu üç slogan, önce Fransız Cumhuriyet'inin, sonra dünya insanlığının sloganı oldu.
Sonra gördük ki, özgürsen kardeş olabiliyorsun, özgürsen eşitliği yakalayabiliyorsun. Özgürlük yoksa demokrasi
yok, özgürlük yoksa hukuk da yok. Çünkü hukuku özgür insanlar yapar. Özgürlük kavramı tekil değildir, toplumsaldır. Siz özgür iseniz toplum özgür olur. Özgür toplumlar iktisadi gelişmede öne çıkarlar. Onların gelişmişliği, ekonomik büyümesi kalıcı olur. Tersi durumda ekonomide "ya l p a lanma" er ya da geç ortaya çıkar. Çin ve Rusya ekonomilerin yaşadıklarının altında "sadece talep eksikliği" değil, "özgürlük eksikliği de" bulunmaktadır. Ne yazık ki, her iki ülkeyi de idare eden siyasal erk bunu görmezlikten gelmekte. Türkiye'de benzer bir olguyu yaşamakta. Ekonomi yirmi yedi çeyrek dönemdir büyüyor, ancak ya l p a layarak, istikrarsız bir büyüme eğilimi çiziyor. Bunun altında yatan nedenleri Osman Aydoğuş yazdı. Bu kısıtlı özgürlük ortamında, İTD altı yıldır yeni bir soluklanma alanı yaratmaya çalıştı. Hiçbir siyasal partiye, gruba, platforma vb. dayanmadan 6 yılda, 72 sayı yayımladık. Geldiğimiz noktada artık yayın dünyası bir İTD gerçeği olduğunu kabul etti. İTD'nin ilk sayısından itibaren bugüne kadar, destek veren yazarlarımıza, danışma kurulu/yayın kurulu üyelerimize, okuyucularımıza teşekkür ediyoruz.
Okuyarak ve sevgiyle kalın.
Ömer Faruk Çolak |