Kitap Tanıtımı |
Aydınlanmacı modernizmin farklı söylemlerin yeşermesini zorlaştıran total hegemonyası, 20. Yüzyılın son çeyreğinde ciddi bir sarsıntıya uğradı. Yeni bir akım (Postmodernizm), Aydınlanmacı akıl, bilgi, tarih, birey, toplum, varlık, nedensellik ve benzeri kategorileri radikal bir sorgulamaya tabi tuttu, ve Aydınlanmacı metasöylemin entelektüel alan üzerinde kurduğu, ufuk daraltan ve düşünce parametrelerini sınırlayan çemberi kırarak, çok perspektifli çoğul bur alanın oluşturulmasına katkıda bulundu. Bu örneğin, Postmodern psikanalizm, mantık ve irrasyonalite, bilinç ve bilinç-dışı ikilemlerinde içkin çelişkili birlikteliği aynı anda sergileyen merkezsiz birey tasarımıyla, Aydınlanmanın doğru bilgi üreten, çok değerli doğrulara kapalı, tarihin hakim öznesi, rasyonel birey anlayışını sorunlu hale getirdi. Aydınlanmacı modern bilim ve epistemolojilerin üzerine oturduğu tekil doğru ve tekil yanlış kategorilerine dayalı iki değerli mantık, gerçekliğin dinamik algılanışının sonsuz nüanslarına ilişkin bilincin belirginleştiği postmodern bir dönemde, artık tatmin edici bulunamazdı.
21. Yüzyılda, Aydınlanmanın tekil çözüm ve cevaplar üreten mağrur perspektifinin, yerini, önemli ölçüde, düşüncenin labirentlerinde, ucu açık, belirsizlik ve istikrarsızlıklara gebe, çok boyutlu, çok değişkenli, çok yöntemli bir keşif (ya da yaratma) mantığına bırakacağını söylemek bir kehanet olmaz. Çoğulcu bir dünya tasavvuru, önümüzdeki on-yıların entelektüel ikliminde, çok değerli/çok değişkenli mantığa dayalı çoğulcu bir bilim anlayışı üretmeye aday gözükmektedir.
Bu kitap modernist-pozitivist ve postmodernist paradigmaların, iktisat kuramındaki
izdüşümlerini araştıran revize edilmiş bir dizi makaleden oluşmaktadır. |