Kitap Tanıtımı |
İktidar kendi iradesiyle, diğer insanların davranışlarını belirleme kabiliyetidir. İktidar kavramına genellikle verilen anlam da budur. Filan insan ya da insan grubu, kararsız ya da muhalif bile olsalar, başka insanlara kendi iradesini ve amaçlarını empoze etmektedir. Bu iradeyi dayatma ve onun belirlediği hedefe varma kapasitesi ne kadar büyük olursa iktidar da o kadar büyük olur. İşte iktidar kelimesinin, tanımlama gereği duyulmadan bunca sık kullanılmasının nedeni, onun günlük dildeki anlamıyla bu son anlamının birbirine uygun düşmesidir.
İktidardan söz edilirken, bu iradenin başkalarına kendini nasıl kabul ettirdiği ve onların rızasını nasıl elde ettiği sorusu hemen hemen hiç aklımıza gelmez. Bir iktidarın icraatına boyun eğmiş birey ya da bireyleri, başkalarının tercihlerini kabul etmek için kendi tercihlerinden vazgeçmeye götüren nedir? Fizikî ceza tehdidi mi, nakdî ödül vaadi mi, ikna yoluna başvurulması mı, yoksa daha etkin başka bir güç mü? İktidara ciddî biçimde göndermede bulunduğumuzda bu noktanın aydınlatılması yerinde olur. Bunun yanında, iktidarın kaynaklarını, yani iktidarı yürütenlerle onun nesnesi olanlar arasındaki farkın nereden doğduğunu bilmek gerekir. Kimileri, -yönetilen şey küçük olsun büyük olsun- hangi hakka dayanarak yönetmektedir? Başka insanların yönetilmesini nasıl izah etmek gerekir? İktidar nasıl icra edilir; onu icra etmenin araçlarına sahip olmayı sağlayan nedir? Elinizdeki kitap bu tür sorulara cevap aramaktadır.
İktidar, bilenleri seçmez; fakat, çoğu zaman, budalalık eseri olarak bildiğini sanan ve başkalarını buna inandırma yeteneğine sahip olanları seçer. |