Kitap Tanıtımı |
"Kendisinden söz etme fırsatı bulacağımız Matmazel de Villeblanche 'doğadaki sapmalar arasında o yarı filozofları, hiçbir şey anlamaksızın her şeyi incelemeye, çözümlemeye çalışan o yarı filozofları en fazla düşündüren, onlara en garip gelen, belli yapıda ya da belli yaradılıştaki kadınların kendi cinsiyetlerindeki insanlara karşı duydukları o tuhaf istektir' diyordu. (...) 'Sappho'nun çok öncesinde ve sonrasında bize bu tür fantezileri, bu tür tercihleri olan kadınları sunmamış ne tek bir ülke ne de tek bir kent vardır evrende.' (...) İster öğüt, ister eğitim, ister organın niteliği ya da kanın kaynaması (Madras'ta doğmuştu) ya da doğanın dürtüsü deyin, kısacası nasıl tanımlarsanız tanımlayın, ne derseniz deyin Matmazel de Villeblanche erkeklerden nefret ediyordu. İffetli kulaklar safoculuk sözünden ne anlıyorsa kendini tümüyle ona kaptırmış, hazzı yalnızca kendi cinsiyetindeki insanlarda buluyor, Aşk'tan duyduğu nefreti Venüs'ün tanrıçalarında gideriyordu. (...) 'Çılgınlıkların en büyüğü doğanın bize verdiği eğilimlerden dolayı yüzümüzün kızarmasıdır' diyordu. 'Tuhaf zevkleri olan bir insanla alay etmek, en az tek gözlü ya da topal doğmuş bir insanla alay etmek kadar barbarcadır ve bu aptallara mantıklı ilkeleri anlatmaya kalkışmak da yıldızların akışını durdurmaya çalışmaktan pek farklı değildir.' " Büyük yazar Marquis de Sade'ın, iki ciltte toplayacağımız Hikayeler/Hikayeciklerinin ilk cildi İkinize de Yer Var. Gerçek bir mizah şaheseri, Decameron tadında ve... "Oğlak Klasikleri" arasında. |