Kitap Tanıtımı |
"Yusuf'u zindana attıran Züleyha,
Zindana kendisi girmişti de farkında değildi.
...
O Züleyha ki, geçen zamanın farkında olmayarak.
Yusuf'u ikindi zamanını bekler gibi bekledi.
İstedi ki, Yusuf'u gelsin; isterse ikindi zamanı gelsin.
Yüreği Yusuf'un hasretiyle yanan Züleyha.
O'nun bu kadarcık bir gelişine bile razıydı.
Heyhat!
Yusuf geldiğinde...
Züleyha gecenin karanlığına girmişti bile.
Züleyha bu kadarını hiç aklına getirememişti.
Çünkü o, herkesin zamanı aynı işler sanmıştı.
Oysa herkesin günü aynı değildi ki...
...
Nice sevdalar gün ışığında tohumunu çatlatıp filizlenirken,
Nice aşkların üzerine göz göre göre kezzap dökülüyordu.
Tıpkı nisan yağmurunun sedefin karnında göz kamaştırıcı inciye dönüşürken yılanın kesesinde zehre dönüşmesi gibi..." |