Kitap Tanıtımı |
Ailemizin içinden, sıcacık bir hikâye!
Evin en küçük çocuğu olmak vazgeçilmez ayrıcalıklar getirse de, sevimli kahramanımız İgi bundan pek hoşnut görünmüyor.
Ona göre, kendinden yaşça küçük bir kız ya da erkek kardeşe sahip olamamak, HAKSIZLIK!
Ve son zamanlarda bu konuyu fena halde kafasına takmış durumda.
İgi resmen bebekleri düşünmekten kendini alamıyor.
"Bebeklerin de dişleri var mıdır?"
"Bütün bebekler ezilmiş muz sever mi?"
"Bebekler neden yaşlılara benzer?"
...
Bitmek tükenmek bilmeyen sorularıyla etrafındakileri köşeye sıkıştıran meraklı dostumuz İgi, sabah akşam "Lütfeeen, bir tane daha!!!" yakarışları yüzünden sonunda annesini bile canından bezdirmeyi başarıyor.
Neyse ki İgi'nin aklını bu konudan uzaklaştırabilecek bazı serüvenler yaratan annesi sayesinde ev ahalisi biraz olsun rahat nefes alabiliyor.
İgi, ablası Flo ile yeni doğan kedicikler, yavru tavşanlar ve bir çiftlik dolusu hayvan eşliğinde maceradan maceraya koşarken, örgü örmeyi, hatta makarnadan portre yapmayı bile öğreniyor. Yine de en büyük sürpriz anneleriyle yirmi soruluk düşünme oyunu oynadıkları zaman ortaya çıkıyor...
Okumayı yeni söken minikler dahil, birçok çocuğa keyifli okuma deneyimleri sunan "İgi ve Ben" serisi, İgi ve Ben-Sürpriz Bebek ile aile olmanın önemi, kardeş sevgisi, sorumluluk alma, büyümek gibi kavramlar üzerine eğilerek, eğlenceli ve adeta ailemizin içinden bir hikâye sunuyor. |